30 Aralık 2010 Perşembe

İletişim Fakültesi’nde yılbaşı kutlaması

GSÜ İletişim Fakültesi'nin 2011 yılını kutlamak için düzenlediği kokteylde üniversitenin çalışanları bir araya geldi.

Haber ve fotoğraf: İbrahim Arslan


GSU-HA(İstanbul) Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi çalışanları 2011 yılına girerken fakültede düzenlenen bir kokteylde birlikte eğlendiler. İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilruba Çatalbaş’ın ağırladığı konuklar arasında üniversitemiz rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga ve rektör yardımcısı Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu da yer alıyordu.

İletişim Fakültesi'nin 2011 yılı için düzenlediği kutlamada akademisyenler ve tüm çalışanlar uzun uzun sohbet etme şansı yakaladı. Bol bol hatıra resmi çektiren meslektaşlar böyle bir kutlamada yan yana olmaktan oldukça memnun görünüyorlardı.


29 Aralık 2010 Çarşamba

Galatasaray Üniversitesi’nde 15. yılını dolduranlara plaket

GSÜ Rektörü Prof.Dr. Ethem Tolga, 2011 yılını karşılamak için düzenlenen kokteylde, üniversitemizde 15 yılını dolduran akademik ve idari çalışanlara teşekkür plaketi verdi. Prof. Tolga, üniversitemizin gün geçtikçe kökleşerek kendi geleneklerini oluşturduğunu belirtti.


Haber ve Fotoğraflar: Cansu Güneş SEFEROĞLU

GSU-HA (İstanbul) Galatasaray Üniversitesi mensuplarının yılbaşını kutladığı ve 2011 yılına girerken dostluk ve arkadaşlık duygularını pekiştirdiği kokteylde Galatasaray Üniversitesi’ne 15 yıldır emek veren öğretim görevlileri, idari memurlar ve diğer çalışanlar Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga’dan birer teşekkür plaketi aldılar.



Prof. Ethem Tolga, plaketleri verirken yaptığı konuşmada, Galatasaray Üniversitesi’nin yıllar geçtikçe daha da kökleşen bir kurum olduğunu ve kendi geleneklerini oluşturduğunu belirtti.



Üniversitemizde 15. yılını doldurarak plaket alan akademik ve idari personel:



Prof. Dr. Z. Merih ZILLIOĞLU

Prof. Dr. H. Beril DEDOĞLU

Doç. Dr. Sevgi İNECİ

Doç. Dr. Emre ÖKTEM

Yard. Doç. Dr. Banu Müjde KARSAK

Yard. Doç. Dr. H. Ali DURAL

Yard. Doç. Dr. Atilla DEMİRCİOĞLU

Yard. Doç. Dr. M. Ebru ANGÜN

Öğr. Gör. Gülsün GÜVENLİ                                   

Dilek  ANADOL
         
Neriman REYHAN                               

Semra DEMİRKAYA

Başak BAŞKAN

E. Mahide SARAÇOĞLU

Cumhuriyet ŞAHİN

Halis GÜL

Hayri ÇEBİ

Huriye ÇELEBİ

Aytül DİNÇER

Songül ŞENYURT                                                      

Şeref AKBULUT

Cengiz ERCAN

Ayşe BAŞEL

Ayşe CİVELEK

Nazmiye AŞUT

Sevgi BARAZ

Mustafa SÖNMEZ

Hakan ATAY

Engin AKMANGİL

Mustafa DEMİR

İbrahim ÖZCAN

Göksel DİNÇER

N. Türkan KAYAALP

Hüseyin KARABOĞA

Selahattin DOĞAN

Duran ZORLU

Özay KEMENT

Fehmi TEKDAMAR

Murat DANIŞ

24 Aralık 2010 Cuma

GSÜ'de "Ölüm elbisesi: Kumalık" belgeseli tartışıldı


Yönetmen  Müjde Arslan, belgeselini  Kürtçe çekmesinin nedenini Kürtçe’nin normalleştirilmesini sağlamak olarak belirtti.

Haber: İbrahim Arslan


GSÜ-HA(İstanbul) “Ölüm elbisesi: Kumalık” belgeselinin yönetmeni Müjde Arslan  Galatasaray Üniversitesi’nde yaptığı söyleşide kumalığın sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesinde değil, metreslik gibi farklı biçimlerde kadına karşı baskı olan  her yerde olduğunu söyledi.

Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Kulübü, Kadın Araştırmaları Kulübü ve GSÜ Eğitim-Sen’in beraber düzenlediği belgesel gösteriminde yönetmen Müjde Arslan belgeseli ile ilgili bilgiler verdi. Kürtçe çekilmiş Türkçe altyazılı belgeselin neden Kürtçe olduğunu şöyle açıkladı :

“Özellikle batıda yaşayan insanların Kürtçe’yi duymaları önemli, Kürtçe’nin normalleşmesi için bu gerekli. Ayrıca  şu aşamada önemli olan Kürtçe film çekmektir.”

Söyleşiye Galatasaray Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nazlı Ökten Gülsoy da katıldı ve kumalığın ortaya çıkma nedenleri üzerine açıklamalar yaptı. Gülsoy “Tarıma dayalı toplumlarda insan sermayesine ihtiyaç duyulduğu için  kadınlar durmadan doğurmak zorunda kalmışlardır. Bu durum yavaş yavaş değişirken,  sistem çözülürken  tam da bu noktada daha fazla acılara yol açıyor.” şeklinde konuştu.

13 Aralık 2010 Pazartesi

Galatasaray Camiası içindeki iletişim tartışıldı

Yiğit Şardan,  Galatasaray içindeki iletişimsizliği “Birinci neden Galatasaray'ın sahipsizliğidir. Galatasaray bir şirket değildir, hissedarı yoktur. Bir dernektir. Kulüpte her 3 yılda bir iktidar savaşı oluyor. Bu da iletişimde sıkıntı yaratmaktadır” şeklinde özetledi.

Haber ve Fotoğraflar: C. Güneş Seferoğlu – M. Cihangir Balkır

GSÜ-HA (İstanbul) Galatasaray Topluluğu İşbirliği Kurulu’nun  (GSTİK)  düzenlediği “Galatasaray’da İletişim Nasıl Olmalıdır”  başlıklı forumda, Galatasaray Camiası’nın büyümesinin getirdiği iletişim sorunları tartışıldı.

Galatasaray Camiası’nın 24 kurumunu bir çatı altında buluşturan İşbirliği Kurulu, her yıl bir forum düzenliyor ve Galatasaray Camiası’nın ortak sorunları bu platformda tartışılıyor. 1988 yılında kurulan GSTİK’in 1990’dan beri düzenlediği forumların, 11 Aralık Cumartesi günü Galatasaray Üniversitesi(GSÜ) Oditoryumu’nda gerçekleştirilen buluşmasına Prof. Dr. Erdoğan Teziç başkanlık yaptı.

Oturum başlamadan önce GSTİK Başkanı Av. Türker Arslan ve GS Spor Kulübü Başkanı Adnan Polat birer konuşma yaptılar. Organizasyon sahibi sıfatıyla konuşan Arslan, amaçlarının Galatasaray’daki birliği pekiştirmek olduğunu belirtti ve bu bağlamda Forum 2010’un konusunun ‘ iletişim’ olduğunu açıkladı.

Adnan Polat, GS Spor Kulübü olarak iletişim konusunda yeni bir yapılanmaya gittiklerini belirtti ve bu bakımdan Forum’un kendilerine ışık tutacağını söyledi. Mevcut durumda GS Spor Kulübü’nün Galatasaray’ın dünyaya açılan yüzü olduğunu söyleyen Polat, bundan ötürü Camia’da iletişim konusunda en hassas kurumun, Spor Kulübü olması gerektiğini belirtti.  Oturuma başkanlık yapan Prof. Dr. Erdoğan Teziç, iletişim problemi yaşamasının Camia’nın büyüdüğünün göstergesi olması bakımından sevindirici bir yan taşıdığını savundu.

Oturumda ilk konuşmacı GSÜ İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Hülya Uğur Tanrıöver’di. İletişimle ilgili yerleşmiş yanlış yargılardan söz eden Tanrıöver,  ‘çağımız iletişim çağıdır’ önermesinin yanlış olduğunu vurguladı. Tanrıöver,  iletişimin olmadığı bir çağın yaşanmadığını, iletişim ortamlarında görünüyor olmanın da, iletişimin iyi yönetildiği anlamına gelmeyeceğini söyledi. Doç.Dr. Tanrıöver sözlerine şöyle devam etti:

“Emniyet Müdürlüğü’nün e-polis uygulaması her 3 günde 1 kadın ölümünü engellemiyor. Bazılarının çok memnun olduğu şekilde gençlerin Facebook’ta Twitter’da takılması gençlerin polis tarafından dövülmesini engellemiyor. CV hazırlama ve iş bulma siteleri gençlerin potansiyel işsiz olarak mezun olmasını engellemiyor.”


Tanrıöver’in konuşmasının ardından “Her şey iletişimle başlar ama hukukla biter” diye nükte yapan Teziç, sözü GS Spor Kulübü eski İkinci Başkanı ve İstanbul Serbest Mimarlar Derneği Başkanı Dr. Doğan Hasol’a  verdi. Hasol,  konuşmasında İşbirliği Kurulu’ndaki 24 kurumun neden bir araya geldiğini sorgulayarak, bu birlikteliğin kaynağı olan Galatasaraylılık’ın temel değerlerini özetledi.

Forum 2010’da kurum – birey iletişimi ile ilgili konuşan eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar, kurumun bireyde bir aidiyet duygusu yaratması gerektiğinin üzerinde durdu. Bu yaratımın önkoşulunun da kurumun bireye güven vermesi olduğunu belirten Sağlar, Galatasaray Spor Kulübü’ne de, başarılarını Türkiye’yle paylaşmadığı yönünde bir eleştiri yöneltti.

Galatasaraylılar Derneği Başkanı Volkan Karsan, Galatasaray’ın da Türkiye ile beraber toplumsal anlayışsızlığa doğru ilerlediğini savunarak,  Camia içinde bireylerin nezaket ve zerafet kaybına uğradığından yakındı. Bir iyilişmenin öncelikle kurumlar arasında gösterilmesi gerektiğini savunan Karsan, akıl vermekten çok karşımızdakini dinlememiz gerektiğini söyledi.

GS Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Yiğit Şardan, Galatasaray’da iletişimin mükemmeliyete kavuşamayacağını ileri sürerek gerekçelerini şöyle açıkladı:

“Birinci neden Galatasaray'ın sahipsizliğidir. Galatasaray bir şirket değildir, hissedarı yoktur. Bir dernektir. Kulüpte her 3 yılda bir iktidar savaşı oluyor. Bu da iletişimde sıkıntı yaratmaktadır. İkinci neden ise Galatasaray Kulübü milyonlarca insanın tükettiği bir kurumdur. Galatasaray, balık sofralarına, plaj geyiklerine, stad  muhabbetlerine yetecek bilgi üretememektedir. Açıkçası böyle bir bilgi yoktur. Böyle bilginin olmadığı yerde birileri dezenformasyonla bunları üretmektedir.”

Forum 2010’un soru cevap kısmında önemli tartışmalar geçti. Etkinlikte söz alan katılımcılar genel olarak, Galatasaray’da bilgi almanın zor olduğunu ve söylendiği gibi şeffaf bir denetimden bahsedilemeyeceğini öne sürdüler.

8 Aralık 2010 Çarşamba

Genç İletişimciler Yarışması’nda GSÜ’ye birincilik ödülü

Aydın Doğan Vakfı tarafından düzenlenen 22. Genç İletişimcilerYarışması’nda
GSÜ öğrenci yayını Detay’da yayınlanan “Devlet, Medya, Erkek Eliyle Kadına Yönelik Şiddet”  haberi ile İletişim Fakültesi öğrencisi Pınar Yurtsever, araştırma-inceleme kategorisinde birinci oldu.

Haber: Cansu Güneş Seferoğlu
Fotoğraflar: Mizrabi Cihangir Balkır

GSÜ-HA(İstanbul) Aydın Doğan Vakfı tarafından düzenlenen 22. Genç İletişimciler Yarışması’nda yazılı, görsel, işitsel dallarda ve reklam, internet, halkla ilişkiler kategorilerinde  yarışan üniversite öğrencisi finalistler, Hilton Convention Center’de düzenlenen bir törende ödüllerine kavuştular.

Törene; Aydın Doğan,  Eski Milli Eğitim Bakanı ve  AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, yarışmada finale kalan üniversitelerin rektör ve dekanları ile Altan Öymen, Ertuğrul Özkök ve Güneri Civaoğlu gibi ünlü ve duayen pek çok gazeteci katıldı.

Galatasaray Üniversitesi  İletişim Fakültesi’nden Pınar Yurtsever de başarılı öğrencilerden biri olarak birincilik ödülü kazandı. Yurtsever’in Detay Dergisi’nde yayınlanan “Devlet, Medya, Erkek Eliyle Kadına Yönelik Şiddet”  haberi “Araştırma-İnceleme” kategorisinde birinci oldu. Fransa’da yüksek lisans yapan Yurtsever’in yerine ödülü GSÜ İletişim Fakültesi öğrencilerinden Güneş Seferoğlu, TGC Başkanı Orhan Erinç ve Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur’dan aldı.


Doğan Grubu’nun sosyal sorumluluk projesi olarak hayata geçirdiği bu yarışmada, öğrenciler burs ve ödül kazanırken Doğan Yayın Holding kurumlarında staj yapma olanağı da kazanıyorlar. 28 üniversiteden 924 öğrencinin 922 çalışma ile katıldığı yarışmada, Erciyes Üniversitesi 15 ödülle en çok ödül alan üniversite olurken, Bahçeşehir Üniversitesi ve Ege Üniversitesi öğrencileri de çok sayıda ödül aldı.

Açılış konuşmacılarından AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bu gibi yarışmaların öğrencilerin aldıkları eğitimi pratiğe dönüştürmesi açısından önemli olduğunu belirtirken üniversitelerle sanayi arasında kuvvetli bir bağ kurma arzusunu dile getirdi.

Aydın Doğan  Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı ise 22 yıldır yapılan bu yarışmanın, her geçen yıl hem katılımcı sayısındaki hem de çalışmaların kalitesindeki artış yönünden  umutlarını arttırdığını belirtti. Fetvacı: “Bu yarışma ile öğrencilerin mesleki bilgi birikimlerini pratik hayatta sınamalarını, birbirlerinin çalışmalarını görebilmelerini sağlarken gelecekteki iş hayatına hazırlanmaları için bir fırsat yaratmayı da hedefliyoruz. Öğrencilerimiz çoğunlukla gruplar halinde yaptıkları bu çalışmalarda uygulamanın zorluklarının üstesinden gelirken bir arada çalışmanın da zevkini tadıyorlar” dedi.

3 Aralık 2010 Cuma

"İki yaka"dan izlenen bir İstanbul masalı

Galatasaray Üniversitesi öğrencilerinin, İstanbul Boğazı konulu fotoğraf çalışmalarından oluşan “İki Kıta İki Yaka” sergisi Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde


Haber: Mizrabi Cihangir Balkır
Fotoğraflar: M. Cihangir Balkır, İbrahim Arslan

GSÜ_HA (İstanbul) İstanbul’un boğaz semtlerinde Galatasaray Üniversitesi öğrencilerinin çektikleri fotoğraflardan oluşan “İki Kıta İki Yaka” fotoğraf sergisi, İstiklal Caddesi’ndeki Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde açıldı. Serginin açılışını Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga ve Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Adnan Polat birlikte yaptı.


Kurdele kesiminden önce yapılan konuşmalarda, Ahmet Misbah Demircan fotoğraf karelerindeki İstanbul için şunları söyledi:

“İstanbul tarih boyunca en çok şiir yazdırmış, en çok besteye ilham kaynağı olmuş kenttir. Bir çoklarını kendine hayran bırakmış bir çoklarını kıskandırmıştır. Bugün bu İstanbul’un endamı, güzelliği bu fotoğraflara yansıyor. Bu fotoğraflar bize İstanbul’un içinden İstanbul masalı anlatıyor. Galatasaray en köklü kulübümüz; ama sadece bir kulüp değil. Lisesi ile Üniversitesi ile Beyoğlu Belediyesi’nin belleğidir Galatasaray. Serginin yaratıcısı sanatçılarımıza ve rektörümüze teşekkür ediyorum.”


Demircan’dan sonra kısa bir konuşma yapan GSÜ Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga, Galatasaray kurumlarının sadece eğitim ve spor kurumları değil, aynı zamanda kültür kurumları da olduğunu hatırlattı. GS Kulübü ile işbirliği içinde daha pek çok açılış yapacaklarını aktaran Pof. Tolga, sergide emeği geçen GSÜ İletişim Fakültesi çalışanlarını ve öğrencilerini tebrik etti.

GS Spor Kulübü Başkanı Adnan Polat da Galatasaray kulübünün çalışmaları ile ilgili şöyle dedi:


“Bizi sadece bir futbol kulübü olarak görmeyin. Biz bir çok farklı aktivitenin içindeyiz. Futbol bizim görünen yüzümüz, buzdağının görünmeyen yüzü çok daha büyük.”



Davetlilerle sergiyi gezen Adnan Polat ve Prof. Dr. Ethem Tolga öğrencilerle sohbet ettiler. İstiklal Caddesi’nde Galatasaray Lisesi’nin tam karşısında yer alan Galatasaray Kültür ve Sanat Merkezi’nin üçüncü katında açılan sergi 30 Ocak’a kadar gezilebilecek.





Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi, Galatasaray Spor Kulübü, Beyoğlu Belediyesi ve GS Sigorta projesinin ortağı HDI Sigorta’nın birlikte sponsor olduğu “İki Kıta İki Yaka” sergisi Galatasaray Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi’nde fotoğrafçılık dersleri veren fotoğraf sanatçısı Öğr. Gör. Kayıhan Güven’in ve öğrencilerinin fotoğraf çalışmalarından derlendi.