1 Mart 2010 Pazartesi

Coşkun Kırca ölümünün beşinci yılında Galatasaray Üniversitesi'nde anıldı

Galatasaray Camiası'nın önemli isimlerinden Coşkun Kırca'yı anmak için; sevenleri 27 Şubat Cumartesi günü Galatasaray Üniversitesi Coşkun Kırca Salonu'nda bir araya geldi.

Haber – Fotoğraf:
Mizrabi Cihangir Balkır

GSÜ-HA (İstanbul) Galatasaray Üniversitesi'nin kurucularından Coşkun Kırca, ölümünün beşinci yılında adının verildiği salonda anıldı. Rektör Prof. Dr. Ethem Tolga'nın konuşmasıyla başlayan anma toplantısı Galatasaray Eğitim Vakfı İkinci Başkanı Av. Dr. Yiğit Okur ve Gencay Gürün'ün konuşmalarıyla devam etti. Konuşmasında Kırca'nın mirası olan Galatasaray Üniversitesi'nin kuruluşunu ve bugününü anlatan Tolga, ÖSS ile gelen başarılı öğrencilerle frankofon liselerden gelen sosyal yönü güçlü öğrencilerin birbirilerini tamamladığını ve öğretim siteminin uyum içinde işlediğini söyledi.

Yiğit Okur ise, Cenevre'de Café de Paris'de ilk kez karşılaştığı Kırca'nın damak tadına düşkünlüğünden Fransızca'daki mükemmelliğine, münazara ustalığından Galatasaray Üniversitesi'nin kuruluşundaki çabası ve başarısına kadar bir çok özelliğini anılarıyla aktardı. Diplomat ve tiyatro sanatçısı Gencay Gürün ise meslektaşı Kırca'nın pek bilinmeyen tiyatrocu yanından ve sahnedeki büyüleyici performanslarından sözetti. Tansu Çiller'in milletvekilliği teklifini Kırca'nın telkiniyle kabul ettiğini aktaran Gürün, hiçbir siyasi partinin Kırca'ya hakettiği değeri göstermediğini ve Türkiye için 'neden buralardayız?' sorusunun cevabının burada yattığını söyledi.

Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Kırca, uzun süre Dışişleri Bakanlığı'nda çalıştıktan sonra  Meclis'te üç dönem İstanbul milletvekili ve Tansu Çiller'in kurduğu 51. hükümette Dışişleri Bakanı olarak görev yapmıştı. 24 Şubat 2005'te İstanbul'daki evinde kalp krizi geçirerek vefat eden Kırca, Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde dersler vermişti.

Coskun Kırca'yı Anma Toplantısı, soprano Ayşe Sezerman Ünel ve piyanist Nurser Ugan'ın şan Konseri ve ardından verilen kokteyl ile son buldu.