17 Şubat 2011 Perşembe

Liliane Ramarosoa ile GSÜ’de buluşma

AUF (l’Agence Universitaire de la Francophonie) yöneticisi Liliane Ramarosoa  GSÜ’yü ziyaret etti. GSÜ yöneticileri ile yaptığı toplantılarda Fransızca eğitim veren üniversiteler arasında akademik işbirliği ve burs konuları görüşüldü.
Haber: Cansu Güneş Seferoğlu
GSÜ-HA (İstanbul) Frankofon Üniversiteler Ajansı (AUF) Orta ve Doğu Avrupa Bürosu (BECO) yöneticisi  Liliane Ramarosoa, Galatasaray Üniversitesi’ni ziyaret etti.  Ramarossa’nın  GSÜ Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga, rektör yardımcıları  ve fakülte temsilcileri ile yaptığı toplantılarda, Orta ve Doğu Avrupa’da faaliyet gösteren Frankofon üniversiteler arasında akademik işbirliği ve öğrencilere verilen burslar konularında çalışmalar yapıldığı öğrenildi. Toplantılara katılan İletişim Fakültesi öğretim üyesi  Yard. Doç. Dr. Halime Yücel Bourse,  GSÜ Haber Ajansı’na ortak çalışmalarla ilgili bilgi  verdi.
AUF çerçevesinde, bilimsel araştırmalara verilebilecek destek ve burs konularının görüşüldüğünü aktaran Yard. Doç. Dr. Bourse, doktora öğrencilerine verilen bursa ek olarak  lisans öğrencileri için de profesyonel staj burslarının planlanması gibi yeniliklerin görüşüldüğünü söyledi. AUF tarafından stajlar için verilmesi düşünülen desteğin, üniversitelerin bulunduğu yerlerdeki yerel şirketlerle  yapılacak anlaşmalarla desteklendiği takdirde hayata geçirilebileceğinin konuşulduğunu belirten Bourse,  master programları ile ilgili çalışmalar yapıldığını da kaydetti.
Doktora öğrencilerinin bilimsel araştırmalarına destek verilmesinin görüşüldüğü toplantıda GSÜ’nün  Sofya ve Bükreş’teki üniversitelerle yaptığı çalışmaların da değerlendirildiğini aktaran Bourse,  AUF’un öncelikli amacının Fransızca dilinde bilimsel araştırma yapılmasını desteklemek olduğunun  altını çizdi ve mart ayında Bükreş’te Fransızca eğitimiyle ilgili konferanslar ve atölye çalışmaları yapılacağını ekledi.
Galatasaray’ın AUF’taki etkinliğiyle ilgili olarak GSÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erdoğan Bülbül’ün Türkiye temsilcisi olduğuna dikkat çeken Bourse,  Türkiye’den daha çok öğrencinin burs almasına olanak sağlandığını da belirtti.

15 Şubat 2011 Salı

GSÜ Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga’ya Legion d’honneur nişanı

Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga, Fransa devlet nişanlarından Legion d’honneur ile onurlandırılıyor. Nişan, Mart ayında törenle verilecek.

Haber – Fotoğraf:
Mizrabi Cihangir Balkır

GSÜ-HA (İstanbul) Galatasaray Üniversitesi’nin modernizasyonuna, Türkiye - Fransa ilişkilerine, Fransız devlet insanlarının Türkiye’ye yaptıkları ziyaretlere ve GSÜ’de frankofoninin güçlendirilmesine olan katkıları nedeniyle GSÜ Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga’ya Fransa’nın en büyük nişanı olan Legion d’honneur veriliyor.

Aralık 2010’a kadar AB’den ve Dış İşlerinden Sorumlu Bakan olan Bernard  Kuchner’in önerisi ve Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin kabulüyle verilen nişan Mart ayında Prof. Dr. Tolga’ya törenle takdim edilecek. Prof. Dr. Tolga’ya nişana layık görüldüğünü bildiren mektupta, kendisinin Galatasaray Üniversitesi’nin modernizasyonuna, Türkiye - Fransa ilişkilerine katkıları övülüyor.

Rektör hocamız Prof. Dr. Ethem Tolga’ya bu nişana ilişkin görüşlerini sorduk.  Legion d’honneur’e layık görülmesinin temelinde GSÜ’de yapılan reformların yattığını vurgulayarak,  GSÜ’nün çok önemli bir sıçrayış yaptığını ve YÖK tarafından belirlenen Türkiye’deki 6 ‘Araştırma Üniversitesi’nden biri olduğunu belirtti.  Bu kapsamda, YÖK,  Türkiye’deki diğer üniversitelere akademisyen yetiştirmek için kadrolarını yurtdışına değil bu ‘Araştırma Üniversiteleri’ne gönderecek.  Prof Dr. Tolga, genç bir üniversite olmasına rağmen GSÜ’nün bu statüyü kazanmasında, Üniversite’deki doktora ve yüksek lisans programlarının sayısının arttırılmasının ve bu programlarda çok dilli eğitime geçilmesinin önemli etken olduğunu söyledi

Üniversite’de ikinci hazırlık sınıfının kalkmasına rağmen daha yoğun ve verimli bir Fransızca eğitimi verilmeye başlandığını belirten Prof. Dr. Tolga, hazırlık sınıfındaki Fransızca ders saatinin arttırıldığını ve birinci sınıftan itibaren kredili olarak Fransızca dersi verilmeye başlandığını da hatırlattı.

Prof. Dr. Tolga’nın, Sarkozy Hükümeti’ndeki tek Sosyalist bakan olarak görev alan Kouchner’in Ekim 2010’daki önerisi ve Sarkozy’nin onayı sonucu layık görüldüğü Fransa’nın en ünlü nişanı Legion d’honneur,  Napoleon Bonaparte tarafından imzalanan bir kanun ile 1804 yılından beri Fransa’nın önemli şahsiyetlere verdiği en saygın nişan olarak kabul ediliyor.

9 Şubat 2011 Çarşamba

Ülkeyi markalaştırmak istiyoruz

Sosyal Medya Haftası’nda, Galatasararay Üniversitesi Coşkun Kırca Salonu’nda “Sosyal Medya Diplomasisi, “Ülke Tanıtımını Erişebilir kılmak” konulu konferansta  sosyal medyanın ülke tanıtımındaki rolü tartışıldı.

Haber ve Fotoğraf: Bartu Ercan 

GSÜ-HA (İstanbul) Sosyal Medya Haftası (Social Medya Week) çerçevesinde GSÜ’de düzenlenen   “Sosyal Medya Diplomasisi , “Ülke Tanıtımını Erişebilir kılmak”   başlıklı konferansta konuşmacı olan  Mehmet Emin Okutan ve Denizcan Caner,  ülkenin markalaşmasının önemine vurgu yaptılar. Türkiye’nin uluslararası platformlarda tam anlamıyla tanınmadığından bahseden Okutan, bize hala “Siz deveye mi biniyorsunuz?” diye soru soruyorlar dedi ve kötü imajları düzeltmeye çalıştıklarını kaydetti.  Amaçlarının Türkiye’yi markalaştırmak olduğunu anlatan genç girişimciler,  Türkiye’nin daha iyi tanıtılması için sosyal medyanın olmazsa olmaz olduğunu belirttiler.

Mehmet Emin Yurdakul,  “Diyalog kurmadığınız sürece insanları bir yere çekemezsiniz. Dolaysıyla çeşitli sosyal mecralar kurmanız gerekli. Biz de turkayfe.org adlı bir site kurduk. Bu sitede yabancıların Türkiye maceralarını anlatmalarını istiyoruz. Ülkemizi onların ağzından dinlemek istiyoruz” diye konuştu.

Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Gaye Aslı Sancar’ın "Diplomasi dediğinizde verilen mesajların, dış politika stratejileriyle uyumlu olması gerekir. Ülkenin siyasi problemleri ile ilgili yabancıları aydınlatmanız gerekir. Sizin çalışmanızda bu uyumluluk eksik kalıyor." şeklinde görüş belirtmesi üzerine Mehmet Emin Okutan şöyle cevap verdi:  “Doğru söylüyorsunuz. Fakat biz biraz resmi dilin dışına çıkmak istedik. Sade, anlaşılır bir tarz oluşturmaya çalıştık. Resmi kurumlar zaten kendilerini ifade ediyorlar. Bir de bizim bu konularda bahsetmemiz insanları sıkabilirdi. Dolayısıyla insanların kendi deneyimleriyle bunları anlamalarını ve aktarmalarını istedik” 

Konferansta teknolojinin bütün olanaklarından da yararlanıldı. Sitenin kurucularından olan Gizem Şalcıgil’e online olarak bağlanıldı ve görüşleri anıldı. ABD’nin Washington şehrinden konferansa katılan Şalcıgil, “2 senedir Türkiye’nin tanıtımı için uğraştıklarını ve birçok kişinin Türkiye algısını değiştirdiklerini söyledi. Katılımcı medyanın sadece online olarak gerçekleşemeyeceğinden bahseden genç girişimci, insanlarla yüz yüze görüşmenin önemine vurgu yaptı.

GSÜ’de sosyal medya tartışmaları

İstanbul’da   7-11 Şubat arasında New York, San Francisco, Roma, Paris, Toronto, Sao Paulo, Londra ve Hong Kong ile eş zamanlı olarak gerçekleştirilen  Sosyal Medya Haftası’nın ilk oturumları (7-8 Şubat) Galatasaray Üniversitesi Coşkun Kırca Salonu’nda gerçekleştirildi.


Haber:
Bartu Ercan
Fotoğraf: M. Cihangir Balkır

GSÜ-HA(İstanbul)  Sosyal medya hakkındaki en önemli buluşmalarından biri kabul edilen Social Media Week (Sosyal Medya Haftası)’nın Türkiye ayağına Galatasaray Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi ev sahipliği yapıyor. 7-11 şubat tarıhleri arasında 5 gün boyunca dünyanın 9 ayrı şehrinde gerçekleşen etkinlik ve konferanslarda sosyal medyanın, toplum ve iş hayatındaki etkileri tartışılıyor.

Sosyal Medya Haftası’nın ilk toplantıları 7-8 Şubat tarihlerinde Galatasaray Üniversitesi Coşkun Kırca Salonu’nda gerçekleştirildi. Konferanslarda, mobil sosyal ağlarda kullanıcı deneyimi, sosyal medya, moda, popülist kültür gibi konular tartışıldı.

Galatasaray Üniversitesi'nde yapılan  "Homo Digitalis ve Popülist Kültür" konulu panelde digital dünyanın, insanı, bilimsel kültürel ve popüler yönden nasıl şekllendirdiği üzerinde duruldu. Özellikle sosyal medyayı kullanan "dijital insan"ın ruh hali masaya yatırıldı.  Dijital insanın iç dünyası,  Facebook ve Twitter’da neden takip edilmek ister, takipçi sayısının fazla olması sosyal anlamda beğenildiği anlamına gelir mi,  bilgisayarın başında kazandığı tatmin duygusu gerçek hayatta işine yarar mi gibi alt başlıklar üzerinden tartışıldı.

Aynı konuda Cem Mumcu, insanların beğenilme isteğinin ilk çağlardan beri var olduğunu belirterek, “Sosyal medya sadece bunun ayyuka çıkmasına yol açmıştır, o kadar.” şeklinde konuştu.

“Türk Usulü Sosyal Medya” etkinliginde ise sosyal medyaların Türk dijital insanı tarafından nasıl kullanıldığı üzerinde duruldu. Bu oturumda söz alan Mert Alemdar, patronların ve yöneticilerin, işyerlerinde çalışanların sosyal medyaya ulaşmasını yasaklamalarının yanlış olduğunu vurguladı ve “Eğer çalışanınızı denetleyecekseniz, cep telefonundan Facebook’a girilen bir zamanda bunu yasak koyarak yapamazsınız. Onun yerine onu arkadaş olarak ekleyin. Bakın o zaman iş sırasında ne kadar paylaşım yapabiliyor?” diye konuştu.

Galatasaray Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi, Nublu ve Blogger's Base'ın ev sahipliğini yaptığı organizasyonlarda  sosyal medyada söz sahibi yöneticiler, profesörler, Facebook uluslararası temsilcileri, Ekşi Sözlük yazarları, Cem Mumcu, Hayko Cepkin, Erdil Yaşaroğlu, Kürşat Başar, Oğuz Savaşan, Serdar Kuzuloğlu, Burcu Esmersoy, Bağış Erten, Bülent Timurlenk, Caner Eler, Fırat İşbecer gibi konu ile ilgili kişiler ve ünlüler de görüşlerini açıklıyorlar.

Sosyal medya haftasını  izlemek isteyenler form doldurarak ücretsiz katılabiliyor. Ancak  katılımcı sayısı salon kapasitesine ulaştığında katılım sınırlanıyor. Sosyal Medya Haftası'na dört bin kişi kayıt yaptırdı.