31 Mart 2011 Perşembe

GSÜ Haber Ajansı yeni sitesinde

GSÜ Haber Ajansı'nı yeni sitesinden takip edebilirsiniz.

Galatasaray Üniversitesi Haber Ajansı artık yeni sitesinden haber verecek. Galatasaray Üniversitesi haberleri bundan böyle gsuhaber.gsu.edu.tr adresinde güncelleniyor.

29 Mart 2011 Salı

GSÜ öğrencileri 2010 yılının en iyilerini seçti

Bu yıl GSÜ İşletme Kulübü’nun verdiği “Yılın En İyileri”  ödül töreni, sanattan iş dünyasına kadar pek çok ünlü ismi bir araya getirdi. Beren Saat ödülünü alırken ‘Hiçbir reyting başarıyı şu andaki kadar hissettirmez’ dedi.

Haber : Dilek Aksoy
Fotoğraf : Cansu Güneş Seferoğlu
GSÜ- HA (İstanbul) GSÜ İşletme Kulübü tarafından bu yıl 5. Kez düzenlenen  ve öğrencilerin oyları ile belirlenen  kendi alanlarında ”Yılın En İyileri”  ödülleri törenle sahiplerine verildi. Aydın Doğan Oditoryumu’nda gerçekleştirilen törende, üniversite içinde yapılan anketlerle, sanattan spora, medyadan iş dünyasına 30 farklı kategoride belirlenen yılın en iyilerinin ödüllerini aldıkları törene rektör Prof. Dr. Ethem Tolga, rektör yardımcısı Prof.Dr. Mehmet Şakir Ersoy’un yanı sıra çok sayıda öğretim görevlisi ve ünlü sima katıldı.
Gecenin sunuculuğunu yapan Jess Molho, konuşmasının başında “Bonsoir, je m’appelle jesse”diyerek salondaki öğrencilere küçük bir jest yaptı. Forbes Türkiye, gecenin ilk anons edilen ödülü “En İyi İş ve Ekonomi Dergisi”nin sahibi oldu.
“Burası beni Mehmet Ali Birand yaptı.”
“En İyi Haber Spikeri” dalında ödül alan Mehmet Ali Birand, ödülü GSÜ’den almanın kendisi için çok büyük anlam ifade ettiğini belirtti ve kişiliğinin oluşmasında Galatasaray kurumunun öneminden bahsederek, kendisini ödüle layık gören herkese teşekkür etti.
“En İyi Gazete” dalındaki ödülü almak üzere sahneye çıkan Cumhuriyet Gazetesi yazı işleri müdürü Güray Öz, bugünlerde Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini belirtirken, önümüzdeki günlerin daha aydınlık olduğunu vurgulayarak, sözlerini iyimser bir havayla tamamladı.
“Reytinglerle başarıyı bu kadar hissedemezsiniz.”
Gecenin ünlü isimlerinden biri olan Beren Saat, “En İyi Kadın Dizi-Sinema Oyuncusu” dalındaki ödülünü almak üzereye sahneye çıktığında şunları söyledi: “Rol aldığınız dizilerin reytingi yüksek olduğunda sevinirsiniz fakat hiçbir reyting şu anki kadar başarıyı hissettirmez. Ben mümkün olduğunca okullardaki bu tarz ödül törenlerine katılmaya çalışıyorum, çünkü başarılı olduğumuzu en güzel böyle yerlerde hissediyoruz. Kadın olmanın zorluğunu üst üste yaşamış biri olarak,önemli olanın özgürlüğümüzü kaybetmemek olduğunu düşünüyorum.”
“İnanıyorum ki; Galatasaray birleştiğinde,Türkiye daha farklı bir yerde olacak.”
Sıra törenin en son ödülü “Galatasaray Üniversitesi Onur Ödülü”ne geldiğinde, sahneye Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç davet edildi. Hayatında çok önemli iki hediye aldığını ifade eden Kıraç, ilkinin Galatasaray Lisesi öğrencileri tarafından kendisine yazılan mektubun, ikincisinin ise GSÜ öğrencilerinden aldığı bu onur ödülünün olduğunu belirtti. Meşalenin gençlerde olduğunu ve tüm Galatasaray’ın birleştiği gün,Türkiye’nin de değişeceğini sözlerine ekleyen Kıraç alkışlar eşliğinde konuşmasını tamamladı.
Yoğun iş temposu nedeniyle törene katılamayan bazı ünlülerden, yılın en iyi erkek pop müzik sanatçısı seçilen şarkıcı Tarkan’ın ve yılın en iyi erkek tiyatro oyuncusu seçilen Genco Erkal’ın önceden çekilen videoları gösterildi.2010 yılının en iyi seçilenleri şöyle :
En iyi iş ve ekonomi dergisi: Forbes Türkiye
En iyi showman: Cem Yılmaz                                         
En iyi haber spikeri: Mehmet Ali Birand
En iyi hukuk dergisi: Güncel hukuk
En iyi köşe yazarı: Yılmaz Özdil
En iyi gazete: Cumhuriyet Gazetesi
En iyi banka: Türkiye İş Bankası
En iyi kadın tiyatro oyuncusu: Nilgün Belgün
En iyi erkek rock müzik sanatçısı: Cem Adrian
En iyi müzik grubu:  Athena
En iyi erkek tiyatro oyuncusu: Genco Erkal
En iyi televizyon programı: Beyaz Show
En iyi spor programı: NBA Stüdyo
En iyi erkek pop müzik sanatçısı: Tarkan
En iyi dizi: Öyle Bir Geçer Zaman ki
En iyi marka:  Efes Pilsen
En iyi film:  Eyvah Eyvah
En iyi kadın dizi-sinema oyuncusu:  Beren Saat
En iyi iş adamı: Ali Ağaoğlu
En başarılı şirket: Türk Hava Yolları
En iyi erkek dizi-sinema oyuncusu: Tuncel Kurtiz
En iyi kadın rock sanatçısı: Özlem Tekin
En iyi roman yazarı: Ahmet Ümit
En iyi televizyon programı yapımcısı: Acun Ilıcalı
En iyi televizyon kanalı: NTV
En iyi yönetmen: Semih Kaplan
En iyi sosyal sorumluluk projesi: Kapakları Atmıyoruz
En iyi ekonomi programı: Finans Cafe
En iyi radyo: Radyo Virgin
GSÜ Onur Ödülü: İnan Kıraç



28 Mart 2011 Pazartesi

İdam cezasını kaldırtan Robert Badinter’e GSÜ’den ‘Fahri Hukuk Doktoru’ ünvanı

Fransız Senatör Robert Badinter’e GSÜ’de düzenlenen bir törenle “Fahri Hukuk Doktoru” ünvanı verildi. Törende konuşan Senatör “Laiklik sivil kardeşliğin kaynağıdır” dedi.

Haber – fotoğraf: Cansu Güneş Seferoğlu

GSÜ-HA (İstanbul) İnsan hakları savunucusu, Fransız Anayasa Mahkemesi eski başkanı ve eski Adalet Bakanı, Senatör Robert Badinter’e  Galatasaray Üniversitesi’nce “Fahri Hukuk Doktoru” ünvanı verildi.  GSÜ’de düzenlenen törende,  GSÜ Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga Senatör Badinter’e  hitaben “Sayın Senatör, düşünceleriniz ve faaliyetleriniz hiçbir zaman yolundan sapmadı, bu ihtirasınız dünyayı daha az nefret edilen, daha az çirkin, daha merhamet dolu; tek kelimeyle daha ‘insancıl’ kıldı” şeklinde konuştu.
Fransa’da idam cezasının kaldırılması için, uluslararası alanda da La Haye Uluslararası Ceza Divanı’nın ve eski Yugoslavya’nın Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurulması için gösterdiği çabalardan dolayı Senatör Badinter’e verilen Fahri Doktorluk ünvanı, GSÜ Hukuk Fakültesi’nin talebi ve üniversite Senatosu’nun oy birliği ile uygun görüldü.

GSÜ Hukuk Fakültesi adına konuşan Prof. Dr. Erdoğan Bülbül “Hayatında izlediği ve sadece insan onurunu ve haklarını korumaya adanmış bu yol, kendisinin nasıl bir cesaret ve inanç insanı olduğunu ortaya koymaktadır. Çünkü muhakkak biliyordu ki, bu yola bir kere girildi mi geriye dönüş mümkün değildi. Önünde iki seçeneği vardı: Bu acımasız mücadelede kaybeden olmak veya kazanmak ve daha adil, daha insancıl bir dünyada yaşamak. Geçen bütün senelerden sonra ulaşılan sonuçtan tatmin olabilir.” dedi.
Fahri Hukuk Doktoru ünvanını takdim eden Prof. Ethem Tolga’nın elinden cüppesini giyen Senatör Badinter, bu ünvanı layık gören herkese teşekkür ederek duyduğu sevinci ifade etti.  Fransa ile Türkiye arasında 1867’den beri var olan bilimsel, entellektüel, hukuki ve diplomatik geleneğin Galatasaray Üniversitesi ile Fransız Üniversiteler Ajansı ve Erasmus programlarıyla derinleştiğini söyledi.

“Laiklik, sivil kardeşliğin kaynağıdır”

Konuşmasında İstanbul’un kültürel zenginliğinden de söz eden Senatör Badinter, “İstanbul, Avrupa’dan gelenler için Doğu’nun başlangıcı, Asya’dan gelenler için de Avrupa’nın başlangıcıdır” tanımlamasını yaptı. İstanbul’un eski çağlardan beri dinsel çeşitlilik açısından önemli bir şehir olduğuna vurgu yapan Badinter, son dönemde laiklik krizinin yaşandığına dikkat çekti.  Laikliğin özgürlük ve eşitlikten ileri geldiğinin altını çizdi ve laikliğin dini inanca sahip olanlar ve olmayanlar arasında ayrımcılığı yasakladığını, bu sebeple de sivil kardeşliğin kaynağı olduğunu ifade etti.

Eşit vatandaşlığın, devletin her dine nötr olmasıyla gerçekleşebileceğini ve özellikle resmi kurumlar açısından bunun önemli olduğunu belirten Badinter, hastane ve okullarda verilen hizmetlerin inanç, cinsiyet gibi sebeplerle aksatılmaması gerektiğini söyledi. Devletin bu tarafsızlığının bireylerin özgürlüğünü güvence altına aldığını belirtti.


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Leyla Şahin Davası ile ilgili kararını da hatırlatan Senatör, burka ve türbanın özel yaşamda takılabileceğini ancak eğitim kurumlarında ve resmi kurumlarda takılmasının mümkün olmadığını, eşitlik düşüncesiyle bağdaşmadığını belirtti. Ayrıca laikliğin yalnızca din ve düşünce bağlamında değil insanların birbirine saygı duyması çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini de söyledi.

17 Mart 2011 Perşembe

Prof. Dr. Ethem Tolga’ya Légion d’Honneur madalyası verildi

Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Bernard Emie, Fransa Cumhurbaşkanı adına GSÜ Rektörü Prof. Tolga’ya madalyasını takarken “ Bu üniversite sizin sayenizde Türkiye’nin en iyi 6 üniversitesi arasına girdi” dedi.

Haber: Cansu Güneş SEFEROĞLU
Fotoğraf: İbrahim ARSLAN

GSU-HA(İstanbul) Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga, Fransa’nın en önemli nişanı Légion d’Honneur ile onurlandırıldı. Galatasaray Üniversitesi’nde yapılan törende nişan, Fransa Cumhurbaşkanı adına Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Bernard Emie tarafından takdim edildi. Büyükelçi Emie, Prof. Tolga’ya Légion d’Honneur nişanının Galatasaray Üniversitesi’nin modernizasyonuna, Türkiye-Fransa ilişkilerine ve frankofoninin güçlendirilmesine olan katkıları nedeniyle verildiğini ifade etti. GSÜ Rektörü Ethem Tolga da “Biliyorum ki, Fransa Cumhuriyeti’nin bu seçkin nişanını, benim şahsımda, aynı zamanda Galatasaray Üniversitesi de almaktadır.” dedi.

Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Bernard Emie, Rektör Prof. Tolga’ya “Chevalier dans l’Ordre National de la Légion d’Honneur” madalyasını takdim ederken yaptığı konuşmada “ Bugün sizinle, büyük bir akademisyeni, üç eseri ve ayrıca uluslararası bilim dergilerinde elliden fazla makalesi yayınlanmış bir yazarı, frankofoniye kalben ve alken bağlı bir kişiyi, Fransa ve Türkiye arasındaki dostluğun yılmaz bir öncüsünü ve gelişmesine çok büyük katkılarda bulunduğunuz Galatasaray Üniversitesi rektörünü taltif ediyoruz” şeklinde konuştu. Büyükelçi Emie, Prof. Dr. Tolga’ya “ Bu genç frankofon üniversite, sizin idareniz altında Türkiye’nin yüksek düzeyde eğitim veren ve araştırma yapan en iyi 6 üniversitesi arasında yerini almıştır” dedi. Bu konuşmadan sonra Büyükelçi Emie, Prof. Dr. Tolga’ya alkışlar eşliğinde Légion d’Honneur nişanını taktı.

Rektör Prof. Ethem Tolga da yaptığı teşekkür konuşmasında “ Bu saygın nişanı gösterdikleri çabalarla her gün Galatasaray projesini sağlamlaştırmaya ve geliştirmeye çalışan tüm çalışma arkadaşlarımla paylaşmak istiyorum” dedi. Prof. Dr. Tolga şöyle devam etti: “ Galatasaray Üniversitesi 2 yıldan beri YÖK tarafından seçilen 6 araştırma üniversitesinin arasına girdi. Meslek yaşamının büyük bölümünü bilimsel araştırmalara adamış bir akademisyen için bu gerçek bir sevinç kaynağıdır. Bu yeni yükümlülük, öteki Türk üniversitelerine araştırmacı öğretim üyesi yetiştirmeyi ve Avrupa ağlarıyla bütünleşmiş araştırma ekiplerinin geliştirilmesini içermektedir. Fransa Cumhurbaşkanı’nın bana verdiği bu seçkin madalya, aynı zamanda ülkelerimiz arasındaki örnek işbirliğinin simgesel olarak tanınmasıdır.”

Törene katılanlar

GSÜ Üniversitesi Süslü Salon’da yapılan törene Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Hérvé Magro ve Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç, Fransa’nın önemli üniversitelerinden Bordeux 3 Üniversitesi Rektörü Patrice Brun, Paris I (Sorbonne) Üniversitesi Rektörü Jean-Claude Colliard, Nantes Üniversitesi Rektörü Yves Lecointe, Rennes I Üniversitesi Rektörü Guy Cathelineau ve Fransız üniversitelerinden kalabalık bir akademisyen topluluğu katıldı. Galatasaray Üniversitesi’nin rektör yardımcıları, fakülte dekanları, öğretim üyeleri ve akademisyenleri de GSÜ Rektörü Prof. Tolga’nın onuruna ortak oldu.

Galatasaray Üniversitesi’nde kadınlar 8 Mart’ı kutladı

Galatasaray Üniversitesi'nde çalışan ve okuyan kadınlar, 8 Mart’ı; film gösterimi, bülten çıkarma, afişleme ve el ilanı dağıtma gibi etkinliklerle karşıladı.

Haber: M. Cihangir Balkır

GSÜ-HA (İstanbul) Galatasaray Üniversiteli kadın öğrenciler okullarında, tarihi bağlamından kopartılan ve kadınlara erkekler tarafından hediye alma günü gibi lanse edilerek, piyasanın hizmetine sunulmak istenen 8 Mart’ın aslolarak, fabrika yangınında ölen 129 kadın işçinin anısına, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kabul edildiğini hatırlatan el ilanı dağıttılar.

Ayrıca Üniversite panolarına da 8 Mart için birçok muhalif hareket içerisindeki kadınların mücadelesinden örnekler veren afişler asıldı. Afişlerde Clara Zetkin, Frida Kahlo, Ulrike Meinhof, Emma Goldman, Simone de Beauvoir, Rosa Luxemburg, Behice Boran gibi kadınların hayat hikayeleri özetleniyor.

8 Mart için kulüpler de bazı aktiviteler gerçekleştirdi. Sosyal Bilimler Kulübü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü bülteni çıkarırken; bir yandan da saat 17’de “Sorara’yı Taşlamak” adlı film gösterimi düzenledi.

Öğrenci Konseyi de astığı afişle, Üniversite’deki kadınların 8 Mart’ını kutladı.


GSÜ İletişim Fakültesi öğrencilerinin Genç Türkiye sayfası

Her hafta bir iletişim fakültesi tarafından hazırlanan Türkiye Gazetesi gençlik sayfasının bu haftaki konuğu,Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileriydi.

Haber: Dilek Aksoy

GSÜ-HA (İstanbul) “Genç Türkiye” adlı sayfayı bir süreliğine iletişim fakültesi öğrencileriyle hazırlamaya karar veren Türkiye Gazetesi’nin gençlik sayfasını bu hafta Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri hazırladı.

Hazırlanan haberlerin tasarımı için Perşembe günü, İhlas Medya Plaza’ya davet edilen öğrencilere Gençlik sayfası editörü Fatih Selek eşlik etti. Yapılan toplantıda haberlerin içeriği ve sayfa tasarımı hakkında konuşuldu. Öğrenciler yapılan toplantının ardından İhlas Medya Plaza’da bulunan İhlas Haber Ajansı, TGRT Haber Merkezi ve gazete matbaasını gezdiler.

Gazetenin gerçekleştirdiği bu etkinlik sayesinde öğrenciler gazetelerin oluşum aşamasını daha yakından görerek gelecekteki meslekleriyle ilgili önemli bilgiler edindiler. Öğrencilerin hazırladığı bu sayfa 5 Mart Cumartesi günü Türkiye Gazetesi “Genç Türkiye” sayfasında yayınlandı.

Sayfa hazırlama çalışmalarına GSÜ İletişim Fakültesi’nden Cansu Güneş Seferoğlu, Ulaş Manazoğlu,Ebru Tepeler,Yener Dayı,Dilek Aksoy ve Mehmet Akın katıldı.

“Başlığı bilinmeyen” vergi yasası GSÜ’de konuşuldu

GSÜ Oditoryumu’nda, kimsenin adını bilmediği ve kamuoyunda vergi affı olarak kısaltılan kanun değişikliği, hukukçular ve vergi uzmanları tarafından tartışıldı.

Haber – Fotoğraf: M. Cihangir Balkır

GSÜ-HA (İstanbul) Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Vergi Hukuku Merkezi’nin ve Ekşioğlu Hukuk Bürosu’nun ortaklaşa düzenlediği “Torba Kanun Düzenlemeleri” başlıklı panelin katılımcıları GSÜ Oditoryumu’nu doldurdu. 4 Mart Cuma günü gerçekleştirilen panelde “bazı alacakların yapılandırılması” ile ilgili kanun, esas gündem maddesini oluşturdu.

Panelin açılış konuşmalarını GSÜ Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga, GSÜ Vergi Hukuku Merkezi Başkanı Prof.Dr. Hakan Üzeltürk ve Ekşioğlu Hukuk Bürosu’ndan Av. Sezgin Yıldırım yaptılar. Prof. Dr. Tolga, hukuk eğitiminin, Galatasaray eğitim kurumlarının tarihindeki yerini anlattı ve Galatasaray eğitim kurumlarını halka açma arzusunu katılımcılarla paylaştı. Salonda panele iştirak eden kişilerin çoğunun akademisyen olmaması ve dışarıdan katılımın bu ölçüde büyük olmasını bu yönde bir adım olarak nitelendirdi.

Prof. Dr. Üzeltürk ise vergi affı ile ilgili yeni düzenlemenin yarattığı adaletsizliğe vurgu yaptı. Av. Sezgin Yıldırım da konuşmasında yasa değişikliğinin üzerinde detaylıca durulması gerektiğini ve bu yüzden de akademi ile beraber bu konuyu tartışmanın faydalı olacağını düşündüklerini belirtti.

Panel konuşmacılarından Danıştay Başsavcısı Turgut Candan, bir milletvekillinin benzetmesini kullanarak torba yasanın “çorba yasa” haline geldiğini vurgulayarak vergi yasalarında yapılan değişikliklerin bir torba yasanın içinde geçirilmesinin sakıncalarını anlattı.

Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şükrü Kızılot ise “alacakların yeniden yapılandırılması” başlığı altında torba yasanın içinde geçen uygulamalardan örnekler vererek, vergisini ödememiş vatandaşların özel muamele ile kayırıldığını vurguladı. Vatandaşlara yaptığı “Verginizi düzenli ödeyin” öğüdünü dinlemeyen insanların kendisini arayıp “iyi ki sizi dinlememişim” dediklerini anlatan Kızılot, özellikle düzenlemelerde ödenecek tutarların üst sınırının belirlenmesinin, zengin borçlulara büyük avantaj sağladığını açıkladı.

Yeminli Mali Müşavir Fatih Dural da hem yasanın hazırlanışında bulunduğunu hem de mükellef olarak yasadan etkileneceğini belirterek, yasadaki ve hazırlanışındaki sıkıntıları anlattı. Yasaya karşı çıkan diğer konuşmacılardan farklı olarak bu değişikliğin gerekli olduğunu savunan Dural, asıl sorunun bu değişikliği mecbur kılan çarpık vergi düzenlemeleri olduğunu belirtti. Devletin vergi alıyormuş gibi yapmayı, mükelleflerin de vergi ödüyormuş gibi yapmayı bırakması gerektiğini söyleyen Dural, bir kereliğine, kavga dövüş sonucunda da olsa, toplumsal mutabakatın sağlanıp sağlam bir zemin üzerine yeniden bir vergi yasası inşa edilmesinin kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu belirtti.

Panelde son konuşmacı Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul İl Başkanı Mustafa Kurucu idi. Kurucu, hazırladığı sunumu diğer konuşmacıların yeterince bahsettikleri konuların tekrarı olacağı için yapmayıp, uygulamaya dönük olarak prim yapılandırmasından bahsetti. Herkesin en kısa sürede, en az primi ödeyerek emekli olma hesabı yapmasından şikayetçi olan Kurucu, bu psikolojiden kurtulmamız gerektiğini ve sürdürülebilir bir sistemin hesapları üzerine konuşmamız gerektiğini söyledi.

2 Mart 2011 Çarşamba

Coşkun Kırca 6. ölüm yıldönümünde anıldı

Galatasaray Üniversitesi'nin kurucularından Emekli Büyükelçi Coşkun Kırca, 6. ölüm yıldönümünde GSÜ’de kendi adını taşıyan Coşkun Kırca Salonu'nda anıldı.

GSÜ- HA (İstanbul) Eski Dışişleri Bakanı, yazar, Emekli Büyükelçi Coşkun Kırca 6. ölüm yıldönümünde GSÜ’de düzenlenen etkinlikle anıldı. Coşkun Kırca Salonu’ndaki törende konuşan  GSÜ Rektör Yardımcısı ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Şekir Ersoy,  GSÜ'nün 16 yılda kattettiği ilerlemeyi anlatarak Coşkun Kırca'nın GSÜ kurucuları arasında müstesna bir yeri bulunduğunu kaydetti.

Daha sonra söz alan diplomat ve siyaset adamı Mehmet Ali Bayar ise çocukluğundan itibaren Kırca'yı rol model olarak gördüğünü anlattı. Bayar, Dışişleri Bakanlığı'na girmesinde ve daha sonra da siyasete atılmasında Kırca'nın önemli bir etkisinin olduğunu söyledi.

Kırca'nın damadı Jerôme Bayle ise kayınpederinin yazar kişiliğine ve entelektüel yönüne vurgu yaptı. Bayle, Kırca'nın öğrenme arzusunu ve merakını hiçbir zaman yitirmediğini anlattı.

Anma töreni Genç Yetenekler, Pınar Tezişçi (keman)  ve Melin Molla (piyano) konserleri ile sona erdi.

Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Coskun Kırca, uzun süre Dışişleri Bakanlığı'nda çalıştıktan sonra Meclis'te üç dönem İstanbul milletvekili ve 51. hükümette Dışişleri Bakanı olarak görev yapmıştı. 24 Şubat 2005'te İstanbul'daki evinde kalp krizi geçirerek vefat eden Kırca, Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde dersler vermişti.

17 Şubat 2011 Perşembe

Liliane Ramarosoa ile GSÜ’de buluşma

AUF (l’Agence Universitaire de la Francophonie) yöneticisi Liliane Ramarosoa  GSÜ’yü ziyaret etti. GSÜ yöneticileri ile yaptığı toplantılarda Fransızca eğitim veren üniversiteler arasında akademik işbirliği ve burs konuları görüşüldü.
Haber: Cansu Güneş Seferoğlu
GSÜ-HA (İstanbul) Frankofon Üniversiteler Ajansı (AUF) Orta ve Doğu Avrupa Bürosu (BECO) yöneticisi  Liliane Ramarosoa, Galatasaray Üniversitesi’ni ziyaret etti.  Ramarossa’nın  GSÜ Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga, rektör yardımcıları  ve fakülte temsilcileri ile yaptığı toplantılarda, Orta ve Doğu Avrupa’da faaliyet gösteren Frankofon üniversiteler arasında akademik işbirliği ve öğrencilere verilen burslar konularında çalışmalar yapıldığı öğrenildi. Toplantılara katılan İletişim Fakültesi öğretim üyesi  Yard. Doç. Dr. Halime Yücel Bourse,  GSÜ Haber Ajansı’na ortak çalışmalarla ilgili bilgi  verdi.
AUF çerçevesinde, bilimsel araştırmalara verilebilecek destek ve burs konularının görüşüldüğünü aktaran Yard. Doç. Dr. Bourse, doktora öğrencilerine verilen bursa ek olarak  lisans öğrencileri için de profesyonel staj burslarının planlanması gibi yeniliklerin görüşüldüğünü söyledi. AUF tarafından stajlar için verilmesi düşünülen desteğin, üniversitelerin bulunduğu yerlerdeki yerel şirketlerle  yapılacak anlaşmalarla desteklendiği takdirde hayata geçirilebileceğinin konuşulduğunu belirten Bourse,  master programları ile ilgili çalışmalar yapıldığını da kaydetti.
Doktora öğrencilerinin bilimsel araştırmalarına destek verilmesinin görüşüldüğü toplantıda GSÜ’nün  Sofya ve Bükreş’teki üniversitelerle yaptığı çalışmaların da değerlendirildiğini aktaran Bourse,  AUF’un öncelikli amacının Fransızca dilinde bilimsel araştırma yapılmasını desteklemek olduğunun  altını çizdi ve mart ayında Bükreş’te Fransızca eğitimiyle ilgili konferanslar ve atölye çalışmaları yapılacağını ekledi.
Galatasaray’ın AUF’taki etkinliğiyle ilgili olarak GSÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erdoğan Bülbül’ün Türkiye temsilcisi olduğuna dikkat çeken Bourse,  Türkiye’den daha çok öğrencinin burs almasına olanak sağlandığını da belirtti.

15 Şubat 2011 Salı

GSÜ Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga’ya Legion d’honneur nişanı

Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga, Fransa devlet nişanlarından Legion d’honneur ile onurlandırılıyor. Nişan, Mart ayında törenle verilecek.

Haber – Fotoğraf:
Mizrabi Cihangir Balkır

GSÜ-HA (İstanbul) Galatasaray Üniversitesi’nin modernizasyonuna, Türkiye - Fransa ilişkilerine, Fransız devlet insanlarının Türkiye’ye yaptıkları ziyaretlere ve GSÜ’de frankofoninin güçlendirilmesine olan katkıları nedeniyle GSÜ Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga’ya Fransa’nın en büyük nişanı olan Legion d’honneur veriliyor.

Aralık 2010’a kadar AB’den ve Dış İşlerinden Sorumlu Bakan olan Bernard  Kuchner’in önerisi ve Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin kabulüyle verilen nişan Mart ayında Prof. Dr. Tolga’ya törenle takdim edilecek. Prof. Dr. Tolga’ya nişana layık görüldüğünü bildiren mektupta, kendisinin Galatasaray Üniversitesi’nin modernizasyonuna, Türkiye - Fransa ilişkilerine katkıları övülüyor.

Rektör hocamız Prof. Dr. Ethem Tolga’ya bu nişana ilişkin görüşlerini sorduk.  Legion d’honneur’e layık görülmesinin temelinde GSÜ’de yapılan reformların yattığını vurgulayarak,  GSÜ’nün çok önemli bir sıçrayış yaptığını ve YÖK tarafından belirlenen Türkiye’deki 6 ‘Araştırma Üniversitesi’nden biri olduğunu belirtti.  Bu kapsamda, YÖK,  Türkiye’deki diğer üniversitelere akademisyen yetiştirmek için kadrolarını yurtdışına değil bu ‘Araştırma Üniversiteleri’ne gönderecek.  Prof Dr. Tolga, genç bir üniversite olmasına rağmen GSÜ’nün bu statüyü kazanmasında, Üniversite’deki doktora ve yüksek lisans programlarının sayısının arttırılmasının ve bu programlarda çok dilli eğitime geçilmesinin önemli etken olduğunu söyledi

Üniversite’de ikinci hazırlık sınıfının kalkmasına rağmen daha yoğun ve verimli bir Fransızca eğitimi verilmeye başlandığını belirten Prof. Dr. Tolga, hazırlık sınıfındaki Fransızca ders saatinin arttırıldığını ve birinci sınıftan itibaren kredili olarak Fransızca dersi verilmeye başlandığını da hatırlattı.

Prof. Dr. Tolga’nın, Sarkozy Hükümeti’ndeki tek Sosyalist bakan olarak görev alan Kouchner’in Ekim 2010’daki önerisi ve Sarkozy’nin onayı sonucu layık görüldüğü Fransa’nın en ünlü nişanı Legion d’honneur,  Napoleon Bonaparte tarafından imzalanan bir kanun ile 1804 yılından beri Fransa’nın önemli şahsiyetlere verdiği en saygın nişan olarak kabul ediliyor.

9 Şubat 2011 Çarşamba

Ülkeyi markalaştırmak istiyoruz

Sosyal Medya Haftası’nda, Galatasararay Üniversitesi Coşkun Kırca Salonu’nda “Sosyal Medya Diplomasisi, “Ülke Tanıtımını Erişebilir kılmak” konulu konferansta  sosyal medyanın ülke tanıtımındaki rolü tartışıldı.

Haber ve Fotoğraf: Bartu Ercan 

GSÜ-HA (İstanbul) Sosyal Medya Haftası (Social Medya Week) çerçevesinde GSÜ’de düzenlenen   “Sosyal Medya Diplomasisi , “Ülke Tanıtımını Erişebilir kılmak”   başlıklı konferansta konuşmacı olan  Mehmet Emin Okutan ve Denizcan Caner,  ülkenin markalaşmasının önemine vurgu yaptılar. Türkiye’nin uluslararası platformlarda tam anlamıyla tanınmadığından bahseden Okutan, bize hala “Siz deveye mi biniyorsunuz?” diye soru soruyorlar dedi ve kötü imajları düzeltmeye çalıştıklarını kaydetti.  Amaçlarının Türkiye’yi markalaştırmak olduğunu anlatan genç girişimciler,  Türkiye’nin daha iyi tanıtılması için sosyal medyanın olmazsa olmaz olduğunu belirttiler.

Mehmet Emin Yurdakul,  “Diyalog kurmadığınız sürece insanları bir yere çekemezsiniz. Dolaysıyla çeşitli sosyal mecralar kurmanız gerekli. Biz de turkayfe.org adlı bir site kurduk. Bu sitede yabancıların Türkiye maceralarını anlatmalarını istiyoruz. Ülkemizi onların ağzından dinlemek istiyoruz” diye konuştu.

Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Gaye Aslı Sancar’ın "Diplomasi dediğinizde verilen mesajların, dış politika stratejileriyle uyumlu olması gerekir. Ülkenin siyasi problemleri ile ilgili yabancıları aydınlatmanız gerekir. Sizin çalışmanızda bu uyumluluk eksik kalıyor." şeklinde görüş belirtmesi üzerine Mehmet Emin Okutan şöyle cevap verdi:  “Doğru söylüyorsunuz. Fakat biz biraz resmi dilin dışına çıkmak istedik. Sade, anlaşılır bir tarz oluşturmaya çalıştık. Resmi kurumlar zaten kendilerini ifade ediyorlar. Bir de bizim bu konularda bahsetmemiz insanları sıkabilirdi. Dolayısıyla insanların kendi deneyimleriyle bunları anlamalarını ve aktarmalarını istedik” 

Konferansta teknolojinin bütün olanaklarından da yararlanıldı. Sitenin kurucularından olan Gizem Şalcıgil’e online olarak bağlanıldı ve görüşleri anıldı. ABD’nin Washington şehrinden konferansa katılan Şalcıgil, “2 senedir Türkiye’nin tanıtımı için uğraştıklarını ve birçok kişinin Türkiye algısını değiştirdiklerini söyledi. Katılımcı medyanın sadece online olarak gerçekleşemeyeceğinden bahseden genç girişimci, insanlarla yüz yüze görüşmenin önemine vurgu yaptı.

GSÜ’de sosyal medya tartışmaları

İstanbul’da   7-11 Şubat arasında New York, San Francisco, Roma, Paris, Toronto, Sao Paulo, Londra ve Hong Kong ile eş zamanlı olarak gerçekleştirilen  Sosyal Medya Haftası’nın ilk oturumları (7-8 Şubat) Galatasaray Üniversitesi Coşkun Kırca Salonu’nda gerçekleştirildi.


Haber:
Bartu Ercan
Fotoğraf: M. Cihangir Balkır

GSÜ-HA(İstanbul)  Sosyal medya hakkındaki en önemli buluşmalarından biri kabul edilen Social Media Week (Sosyal Medya Haftası)’nın Türkiye ayağına Galatasaray Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi ev sahipliği yapıyor. 7-11 şubat tarıhleri arasında 5 gün boyunca dünyanın 9 ayrı şehrinde gerçekleşen etkinlik ve konferanslarda sosyal medyanın, toplum ve iş hayatındaki etkileri tartışılıyor.

Sosyal Medya Haftası’nın ilk toplantıları 7-8 Şubat tarihlerinde Galatasaray Üniversitesi Coşkun Kırca Salonu’nda gerçekleştirildi. Konferanslarda, mobil sosyal ağlarda kullanıcı deneyimi, sosyal medya, moda, popülist kültür gibi konular tartışıldı.

Galatasaray Üniversitesi'nde yapılan  "Homo Digitalis ve Popülist Kültür" konulu panelde digital dünyanın, insanı, bilimsel kültürel ve popüler yönden nasıl şekllendirdiği üzerinde duruldu. Özellikle sosyal medyayı kullanan "dijital insan"ın ruh hali masaya yatırıldı.  Dijital insanın iç dünyası,  Facebook ve Twitter’da neden takip edilmek ister, takipçi sayısının fazla olması sosyal anlamda beğenildiği anlamına gelir mi,  bilgisayarın başında kazandığı tatmin duygusu gerçek hayatta işine yarar mi gibi alt başlıklar üzerinden tartışıldı.

Aynı konuda Cem Mumcu, insanların beğenilme isteğinin ilk çağlardan beri var olduğunu belirterek, “Sosyal medya sadece bunun ayyuka çıkmasına yol açmıştır, o kadar.” şeklinde konuştu.

“Türk Usulü Sosyal Medya” etkinliginde ise sosyal medyaların Türk dijital insanı tarafından nasıl kullanıldığı üzerinde duruldu. Bu oturumda söz alan Mert Alemdar, patronların ve yöneticilerin, işyerlerinde çalışanların sosyal medyaya ulaşmasını yasaklamalarının yanlış olduğunu vurguladı ve “Eğer çalışanınızı denetleyecekseniz, cep telefonundan Facebook’a girilen bir zamanda bunu yasak koyarak yapamazsınız. Onun yerine onu arkadaş olarak ekleyin. Bakın o zaman iş sırasında ne kadar paylaşım yapabiliyor?” diye konuştu.

Galatasaray Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi, Nublu ve Blogger's Base'ın ev sahipliğini yaptığı organizasyonlarda  sosyal medyada söz sahibi yöneticiler, profesörler, Facebook uluslararası temsilcileri, Ekşi Sözlük yazarları, Cem Mumcu, Hayko Cepkin, Erdil Yaşaroğlu, Kürşat Başar, Oğuz Savaşan, Serdar Kuzuloğlu, Burcu Esmersoy, Bağış Erten, Bülent Timurlenk, Caner Eler, Fırat İşbecer gibi konu ile ilgili kişiler ve ünlüler de görüşlerini açıklıyorlar.

Sosyal medya haftasını  izlemek isteyenler form doldurarak ücretsiz katılabiliyor. Ancak  katılımcı sayısı salon kapasitesine ulaştığında katılım sınırlanıyor. Sosyal Medya Haftası'na dört bin kişi kayıt yaptırdı.

12 Ocak 2011 Çarşamba

GSÜ-HA haberleri sosyal paylaşım sitelerinde

Galatasaray Üniversitesi Haber Ajansı (GSÜ-HA) artık sosyal paylaşım sitelerinde de izlenebilecek.  Twitter, Facebook, Flickr ve Tumblr sitelerinde yer alan haber ve görsellerimiz ile GSÜ-HA haberleri yeni yılda daha çok izleyiciye ulaşıyor.

Haber: Cansu Güneş SEFEROĞLU

GSU-HA(İstanbul) Galatasaray Üniversitesi öğrencilerinin haberleri ve görselleri ile üniversitemizin etkinliklerini yansıtan Galatasaray Haber Ajansı (GSÜ- HA) haberlerini artık Twitter,  Flickr, Facebook ve Tumblr üzerinden de izleyebileceksiniz. Bu mecralarda GSÜ-HA’nın izleyicisi olursanız, üniversitemizle ilgili haberleri, üyesi olduğunuz sosyal paylaşım siteleri üzerinden de takip edebilir, son gelişmeleri anında öğrenebilir ve sizler de çevrenizdekileri haberdar edebilirsiniz.

Facebook’tan takip

Facebook’da hesabınız varsa veya bir Facebook hesabı açarsanız, GSÜ Haber Ajansı isimli hesabımıza ulaşabilirsiniz. Bu hesaba ulaştığınızda, KATIL düğmesini tıklayarak grup üyemiz olabilir, okulda yapılan etkinlikleri görebilir, haberlerimizle ilgili yorumlarınızı paylaşabilirsiniz.


Twitter’dan takip

Haberlerimizi anında öğrenmek için Twitter hesabınızda,  GSU haber ajans yazıp çıkan sayfada FOLLOW seçeneğini tıklayın.


Tumblr’dan takip

Haberlerimizi anında öğrenmek için Tumblr hesabınızda, gsuha yazıp çıkan sayfada FOLLOW seçeneğini tıklayın.


Flickr

Flickr’da yer alan resimleri görmek içinse hesap açmaya gerek yok. Linkimize tıklayarak resimleri görebilirsiniz.



GSÜ blog haber adresimizden de haberlerimizin tümüne ulaşabilirsiniz:


7 Ocak 2011 Cuma

Gazeteleri CEO’lar değil gazeteciler yönetmeli

Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin Habercilik ve Yazım Teknikleri dersine katılan Milliyet Gazetesi yazarı Derya Sazak,  gazetecilik eğitiminin, sinema, halkla ilişkiler, reklamcılık gibi tüm iletişim dallarının temelini oluşturduğunu anlattı. Öğrencilere araştırma, arşivleme ve eleştirel bakış gibi kazanımları bu sıralarda edinmeleri gerektiğini söyledi.

Haber - Fotoğraf: Mizrabi Cihangir Balkır

GSÜ-HA (İstanbul) GSÜ İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Füsun Özbilgen’in “Habercilik ve Yazım Teknikleri” dersine katılan Milliyet Gazetesi yazarı ve ombudsmanı Derya Sazak, öğrencilere bir gazeteci olarak gündeme nasıl yaklaştığını anlattı.

Daha fazla olay hakkında, daha derinlemesine bilgi sahibi olması gereken medya mensubunun, edindiği enformasyonu sade bir dille okuyucuya aktarması gerektiğini söyleyen Sazak,  gündemdeki konu olan tutukluların salıverilmelerini ve özellikle de cezaevinden sloganlarla çıkan Hizbullah terör örgütü militanlarının tahliyelerini irdeledi. Bu tahliyelerin yıllar önce çıkan yasaya dayandığını, ancak  medyanın tahliyelerin yaklaştığı günlerde bu konuyu gündemine ya hiç almadığını ya da eksik  ve tek yanlı baktığını anlattı.

Türkiye’nin zengin bir gündemi olduğunu ve medyanın bu gündem maddelerine yaklaşımının da inceleme konusu yapılması gerektiğini anımsatarak öğrencilere, bu konularda araştırma yapabileceklerini söyledi. Milliyet Gazetesi’nin öldürdülen efsane yayın müdürü Abdi İpekçi’nin gazetecilik anlayışını ve Uğur Mumcu’nun temsil ettiği araştırmacılığın önemine de değindi.

GSÜ İletişim Fakültesi Abdi İpekçi dersliğinde yapılan derste Sazak, İpekçi’nin gazetecilik anlayışının, gazete patronundan daha önde olduğunu vurgulayarak, gazetelerin CEO’larca değil gazeteciler tarafından yönetilmesi gerektiğini söyledi. Kendisi gibi gazetecilerin uzun seneler boyunca gazetecilik yapmasıyla ilgili, Türkiye’de gündemin kısır bir döngüye sahip olmasının işlerini kolaylaştırdığı nüktesini yaparken, her gazetecinin iyi birer arşivci olması gerektiği düşüncesini de öğrencilerle paylaştı.



6 Ocak 2011 Perşembe

“Bir kişiye dokuz, dokuz kişiye bir pul”

HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Genç Bakış programına Galatasaray Üniversitesi’nde konuk oldu. GSÜ öğrencilerinin sorularını da yanıtlayan Prof. Kurtulmuş, mevcut ekonomik düzeni Necip Fazıl’ın “Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul / Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa” dizeleri ile tanımladı.

Haber –Fotoğraf: Mizrabi Cihangir Balkır

GSÜ-HA(İstanbul) Gazeteci Abbas Güçlü,  üniversitelerde düzenlediği Genç Bakış programını bu kez Galatasaray Üniversitesi’nde gerçekleştirdi.  150’ye yakın GSÜ öğrencisinin katıldığı programın konuğu Halkın Sesi Partisi (HAS) Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’tu. Kurtulmuş, Türkiye’nin öncelikli sorunu olarak, gelir dağılımındaki adaletsizliğe dikkat çekti.

Abbas Güçlü açılışı ODTÜ’deki öğrenci olayları ve yargı depremi diye nitelendirdiği gelişmelerin tartışılacağını söyleyerek yaptı. Başlangıçta Kurtulmuş’u anlatan VTR gösterildikten sonra programa öğrencilerin soruları yön verdi. Öğrenciler doktorasını ekonomi sistemleri üzerine yapmış olan Kurtulmuş’a ağırlıklı olarak ekonomi ve Türkiye’nin hukuk düzeni ile ilgili sorular sordu. Öğrenciler ayrıca Kurtulmuş’un siyasi geçmişiyle de ilgilendiklerini belirttiler. Genel olarak bugün söylediklerinden çok, bu söyleminin gelecekte değişip değişmeyeceğini merak eden öğrencilerden bazıları, Kurtulmuş’un Refah Partisi, Fazilet Partisi ve Saadet Partisi’nden HAS Parti’ye uzanan siyaset hayatını tüm bu süreç içinde okumak gerektiğini söylediler.

Sorulara cevap verirken Türkiye ekonomisinde rakamsal bir büyümenin gerçek olduğunu ama bunun Türkiye’nin refaha erdiğinin göstergesi olmadığını anlatan Prof. Kurtulmuş, iktidarların, istatistiği bir perde olarak kullandıklarını söyledi. Son 8 yılda Türkiye’de kişi başına düşen  Gayri Safi Milli Hasıla’da yüzde 30 zenginleşirken, borçlanma oranının yüzde 150 arttığını hatırlattı ve gerçek zenginleşmenin vatandaşın alım gücünü arttırmak olduğunu söyledi. Kurtulmuş, bu sorunun Türkiye’ye özgü olmadığını evrensel bir ekonomik sistem sorunu olduğunu savundu. Kurtulmuş bu yüzden de çözüm olarak kimsenin kapısında “biz bu ekonomik planı AK Parti’den daha iyi uygularız” iddiası ile beklemediklerini söyledi.

Risk ve imaj satanlar

Öğrencilerin ekonomik sorunlara karşı somut planlarını sorması üzerine Kurtulmuş, Türkiye’nin öncelikli sorunu olarak, gelir dağılımındaki adaletsizliğe dikkat çekti. Reel üretimin ekonomide önemsiz kaldığını iddia eden Kurtulmuş, dünyanın en büyük güçleri olan bankaların, sigorta şirketlerinin, sinema sektörünün sırasıyla zaman, risk ve de imaj sattığını söyledi. Ekonomide en önemli hususun tercihler olduğunu ve hükümetin tercihlerini “büyük fakir kesimden yana değil, küçük zengin kesimden yana” yaptığını söyledi.  Kurtulmuş,  tespitlerini “yaşanılan ekonomik krizler dönemsel değil, yapısaldır” diyerek bitirdi.

Programın ortalarında Abbas Güçlü, GSÜ Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga’dan Galatasaray Üniversitesi ve diğer Galatasaray eğitim kurumlarının tarihini öğrencilere anlatmasını istedi. 1481’de  Galatasaray Lisesi’nin kullandığı binada Sultan 2. Beyazıt tarafından Enderun olarak eğitime başlandığını anlatan Prof. Tolga,  Galatasaray camiasındaki eğitim kurumlarının bugüne gelişini de seyircilerle paylaştı.

Prof. Dr. Muhammet Uludağ’a TWAS ödülünü Cumhurbaşkanı verdi

Galatasaray Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Matematik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muhammet Uludağ cebirsel geometri alanında uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları nedeniyle Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) TWAS Teşvik ödülünü Cumhurbaşkanı’ndan aldı.



Haber: Cansu Güneş SEFEROĞLU

GSU-HA(İstanbul) Galatasaray Üniversitesi Fen – Edebiyat Fakültesi Matematik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muhammet Uludağ, uluslar arası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları nedeniyle TÜBİTAK’ın TWAS ödülüne layık görüldü. Çankaya Köşkü’nde düzenlenen törende ödülünü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den alan Prof. Uludağ kendisine verilen ödülün öğrenciler için de örnek olacağını ve hedef koyacağını söyledi.



GSÜ-HA’nın sorularını yanıtlayan Prof. Uludağ, ödüle layık görüldüğü “2-boyutlu karmaşık top üzerinde etkiyen kesikli gruplar alanında kesir uzayı projektif düzlem olan kesikli gruplar” konularındaki makalesini 2005 yılında yazdığını ancak bu yıl başvuruda bulunduğunu belirterek, öğrencilere de yaptıklarının sonuçlarını hemen elde etme gayesiyle hareket etmemeleri gerektiği mesajını verdi. Aynı makalenin yayınlandığı yıl ödülü alamayabileceğini ancak zaman geçtikçe tartışılarak değerinin daha iyi anlaşıldığını ifade etti.



Prof. Uludağ, ödülün kendisi için onur verici olduğunu ve hem kendisi hem de fakülte için sevindiğini belirterek: “En büyük getirisinin fakülteye olacağını düşünüyorum. Çünkü henüz yüksek lisans ve doktora programlarımız yok. Lisans öğrencilerimiz için de örnek olacağını, hedef koyacağını ümit ediyorum” dedi. Fakültedeki diğer öğretim görevlilerinin de araştırmalar yaptığını ve böyle devam ederse yüksek lisans ve doktora programlarının da açılabileceğinin sinyalini verdi.



Bilimin unvan ya da ödül gibi sebeplerle yapılmaması gerektiğini ve makale yayınlama zorunluluğunun olumsuz etkileri olabileceğini düşündüğünü söyledi. Bilimi yalnızca matematik için yaptığı yani makale yazma zorunluluğu hissetmediği dönemde matematikle ilgili çok fazla şey öğrendiğinin de altını çizdi.

4 Ocak 2011 Salı

Galatasaray Üniversitesi’nde akşam konserleri

İstanbul Filarmoni Derneği, Galatasaray Üniversitesi’nin salonlarında akşam konserlerini sürdürüyor. Bu yılın ilk konserinde piyanist Gülden Teztel ve keman sanatçısı Bahar Biricik,  besteci  R. Schumann ile Manuel De Falla’nın eserlerini seslendirdiler.

Haber: İbrahim Arslan

GSÜ-HA(İstanbul) İstanbul Filarmoni Derneği’nin, Galatasaray Üniversitesinde düzenlediği konserlerde klasik batı müziğinin seçkin örnekleri seslendiriliyor. Akşam konserleri Coşkun Kırca Salonu’nda düzenleniyor. Bu yılın ilk konserinde Filarmoni Derneği kurucularından Genel Sekreter  Panayot Abacı da bulunuyordu. Abacı, amaçlarının daha fazla üniversite öğrencisini klasik müzikle buluşturmak olduğunu söyledi.

Kurucuları arasında Mükerrem Berk ve Cemal Reşit Rey gibi isimlerin de bulunduğu İstanbul Filarmoni Derneği, 1957 yılından beri kamu yararına yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede üniversitelerde de konserler düzenleyen İstanbul Filarmoni Derneği üniversitemizdeki konserlerini sürdürecek.

Filarmoni Derneğinin bu yıl düzenleyeceği konserler 14 Şubat ve 28 Şubat tarihlerinde akşam konserleri olarak devam edecek.