28 Mart 2011 Pazartesi

İdam cezasını kaldırtan Robert Badinter’e GSÜ’den ‘Fahri Hukuk Doktoru’ ünvanı

Fransız Senatör Robert Badinter’e GSÜ’de düzenlenen bir törenle “Fahri Hukuk Doktoru” ünvanı verildi. Törende konuşan Senatör “Laiklik sivil kardeşliğin kaynağıdır” dedi.

Haber – fotoğraf: Cansu Güneş Seferoğlu

GSÜ-HA (İstanbul) İnsan hakları savunucusu, Fransız Anayasa Mahkemesi eski başkanı ve eski Adalet Bakanı, Senatör Robert Badinter’e  Galatasaray Üniversitesi’nce “Fahri Hukuk Doktoru” ünvanı verildi.  GSÜ’de düzenlenen törende,  GSÜ Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga Senatör Badinter’e  hitaben “Sayın Senatör, düşünceleriniz ve faaliyetleriniz hiçbir zaman yolundan sapmadı, bu ihtirasınız dünyayı daha az nefret edilen, daha az çirkin, daha merhamet dolu; tek kelimeyle daha ‘insancıl’ kıldı” şeklinde konuştu.
Fransa’da idam cezasının kaldırılması için, uluslararası alanda da La Haye Uluslararası Ceza Divanı’nın ve eski Yugoslavya’nın Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurulması için gösterdiği çabalardan dolayı Senatör Badinter’e verilen Fahri Doktorluk ünvanı, GSÜ Hukuk Fakültesi’nin talebi ve üniversite Senatosu’nun oy birliği ile uygun görüldü.

GSÜ Hukuk Fakültesi adına konuşan Prof. Dr. Erdoğan Bülbül “Hayatında izlediği ve sadece insan onurunu ve haklarını korumaya adanmış bu yol, kendisinin nasıl bir cesaret ve inanç insanı olduğunu ortaya koymaktadır. Çünkü muhakkak biliyordu ki, bu yola bir kere girildi mi geriye dönüş mümkün değildi. Önünde iki seçeneği vardı: Bu acımasız mücadelede kaybeden olmak veya kazanmak ve daha adil, daha insancıl bir dünyada yaşamak. Geçen bütün senelerden sonra ulaşılan sonuçtan tatmin olabilir.” dedi.
Fahri Hukuk Doktoru ünvanını takdim eden Prof. Ethem Tolga’nın elinden cüppesini giyen Senatör Badinter, bu ünvanı layık gören herkese teşekkür ederek duyduğu sevinci ifade etti.  Fransa ile Türkiye arasında 1867’den beri var olan bilimsel, entellektüel, hukuki ve diplomatik geleneğin Galatasaray Üniversitesi ile Fransız Üniversiteler Ajansı ve Erasmus programlarıyla derinleştiğini söyledi.

“Laiklik, sivil kardeşliğin kaynağıdır”

Konuşmasında İstanbul’un kültürel zenginliğinden de söz eden Senatör Badinter, “İstanbul, Avrupa’dan gelenler için Doğu’nun başlangıcı, Asya’dan gelenler için de Avrupa’nın başlangıcıdır” tanımlamasını yaptı. İstanbul’un eski çağlardan beri dinsel çeşitlilik açısından önemli bir şehir olduğuna vurgu yapan Badinter, son dönemde laiklik krizinin yaşandığına dikkat çekti.  Laikliğin özgürlük ve eşitlikten ileri geldiğinin altını çizdi ve laikliğin dini inanca sahip olanlar ve olmayanlar arasında ayrımcılığı yasakladığını, bu sebeple de sivil kardeşliğin kaynağı olduğunu ifade etti.

Eşit vatandaşlığın, devletin her dine nötr olmasıyla gerçekleşebileceğini ve özellikle resmi kurumlar açısından bunun önemli olduğunu belirten Badinter, hastane ve okullarda verilen hizmetlerin inanç, cinsiyet gibi sebeplerle aksatılmaması gerektiğini söyledi. Devletin bu tarafsızlığının bireylerin özgürlüğünü güvence altına aldığını belirtti.


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Leyla Şahin Davası ile ilgili kararını da hatırlatan Senatör, burka ve türbanın özel yaşamda takılabileceğini ancak eğitim kurumlarında ve resmi kurumlarda takılmasının mümkün olmadığını, eşitlik düşüncesiyle bağdaşmadığını belirtti. Ayrıca laikliğin yalnızca din ve düşünce bağlamında değil insanların birbirine saygı duyması çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini de söyledi.