Sosyal Temsiller ve İletişim Panelinde, medyanın Dağlıca Baskını döneminde ve spor sayfalarında ürettiği milliyetçi, militarist ve cinsiyetçi söylemleri konu eden araştırmalar tartışıldı.
Haber ve Fotoğraf: Ceyda Ulukaya
Panele, toplumsal temsil kavramının diğer kolektif temsillerle ilişkisini açıklayarak başlayan CNRS’den (Fransız Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezi) Prof. Lucy Baugnet, kavramın iletişim sistemleri üzerinden ve tarafından şekillendirildiğini söyledi ve bu temsillerin yeniden üretimi sürecinde medya analizinin önemine dikkat çekti:
“Basını bu yeniden üretilen temsiller çerçevesinde analiz etmek sadece metin ve görselin ele alınması değildir. Gerçeği üreten imaj ve söylemin analizi haberin arkasındaki ideolojiyi çözümlemeye katkı sağlayacaktır.”
2007 Dağlıca Baskını ve Kuzey Irak’a askeri müdahalenin ulusal medyada temsili konusuyla Tirşe Erbaysal ve Nicolas Cheviron ile ortak araştırmalarının bir bölümünü sunan GSÜ’den Doç. Dr. Nilgün Tutal Cheviron, medyada öne çıkan söylemin, bayrak ve Atatürk portreleriyle desteklenen “öfke” olduğunu, “şehit” olmanın kutsanması temelinde “biz” vurgusunun ağırlık kazandığını çeşitli gazetelerin ilk sayfalarından verdiği örneklerle açıkladı.
GSÜ’den Yard. Doç. Dr. Özlem Danacı Yüce ve Barış Kara’nın ortak araştırması olan “Spor Sayfalarında Kadının Temsili” konulu sunumda spor sayfalarında düşük olan kadın temsilinin, genel olarak cinsiyetçi söylemlerle sorunlu hale getirildiğini ulusal medyadan örneklerle gösterildi. İki hafta boyunca izledikleri on ulusal gazetede kadın temsilinin yüzde 21 olduğuna değinen Yüce, spor sayfalarının “belli stereotiplere dayanan cinsiyetçi yapısını koruduğunu” söyledi.