Müzisyen Serhan Şeşen ölümünün birinci yılında GSÜ Aydın Doğan Salonu’nda yapılan etkinlikle anıldı.
Haber - Fotoğraf: Mizrabi Cihangir Balkır
Haber - Fotoğraf: Mizrabi Cihangir Balkır
GSÜ-HA (İstanbul) Galatasaray Üniversitesi’nin Serhan Şeşen Müzik Felsefe ve Yaşama Saygı Derneği ile birlikte 3 Aralık Perşembe günü düzenlediği Serhan’ı Anma Etkinlilikleri, müzik - felsefe eksenli konuşmalar ve Grup Gündoğarken’in seslendirdiği şarkılarla gerçekleştirildi. GSÜ felsefe yüksek lisans derslerini izleyen Serhan bir sene önce yüksek ateş ve boğaz ağrısı şikayetleriyle hastaneye gitmiş ve grip teşhisi konulmuştu. Sonrasında şikayetleri devam eden Şeşen’in menenjit geçirdiği anlaşılmış ama genç müzisyen kurtarılamamıştı.
Müzik ve felsefe üzerine yüksek lisans yapan Serhan Şeşen’i anma etkinliği ‘Müzik ve Felsefe üzerine Düşünceler’ başlığı altında üç konuşmayla başladı. İlk oturum GSÜ Felsefe Bölümü’nden Prof. Dr. Melih Başaran’ın G. Deleuze’ün ‘Neden Biz, Müzisyen Olmayanlar?’ metnini referans alarak yaptığı ‘Düşüncenin Bir Müziği İçin…’ adlı konuşmayla başladı. Başaran müziğin felsefedeki yerini sorguladığı konuşmasını müzikle ilişkilendirdiği bir şiirini okuyarak sonlandırdı.
GSÜ Felsefe Bölümü’nden Doç. Dr. Türker Armaner ise ‘Ritm ve Felsefe’ başlıklı konuşmasında Aristo’nun Poetika’sı ve Retorika’sı ekseninde ritim-oran-ikna ilişkileri üzerinde durdu.
Son konuşmacı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Doç. Dr. Kıvılcım Şenürkmez Yıldız ‘Müzik Yapıtının Yönelimsel Karakteri’ adlı konuşmasında estetik kuramcısı Roman Ingarden’e referans vererek partisyon-performans bağlamında müzik yapıtının somut gerçekliğini tartıştı.
Konuşmacıların ardından Serhan Şeşen Müzik Felsefe ve Yaşama Saygı Derneği kendilerine birer teşekkür plaketi sundu. Gece, Grup Gündoğarken’in Serhan Şeşen’in sevdiği şarkılardan derlediği bir saatlik dinletisiyle sona erdi.