17 Mayıs 2010 Pazartesi

“Akdenizli kimliği çok kültürlülüğe dayanır”

Collége de France’tan Laurens, “Braudel’den günümüze Akdeniz” konferansında, tarihte medeniyetleri çatıştırmak için de ortaklaştırmak için de örnekler bulunabileceğine değindi. Akdeniz birlikteliğinin zayıflamasıyla Avrupalı kimliğinin ön plana çıktığına vurgu yaptı.

Haber-Fotoğraf: Mizrabi Cihangir Balkır

GSÜ-HA(İstanbul) Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü(IFEA)’nün Boğaziçi, Sabancı ve Galatasaray Üniversiteleri ile ortaklaşa düzenlediği konferansta Collège de France’tan tarihçi Henry Laurens konuştu. Laurens’in Akdeniz tarihini 15. yy.’dan günümüze kadar özetlediği “Braudel’den günümüze Akdeniz” başlıklı konferans 14 Mayıs Cuma günü GSÜ Oditoryumu’nda gerçekleşti.

IFEA eski üyelerinden mimar Stephane Yerasimos’un anıldığı konferansa, Laurens, Yerasimos’un birçok alanda yaptığı sosyal bilim çalışmalarının zenginliğini överek başladı. Tarihin akışında Akdenizlilik kimliği üzerinde duran Laurens bu fikrin çok kültürlülüğe dayandığını ve bu hususta Fenikelilerin adının anıldığını söyledi. Les Cahiers de Sud edebi akımından da bahseden Laurens, Heidegger referanslı bu akımın öncülerinin Akdeniz kültürel birlikteliğine verdikleri önemi anlattı.

20 yy.’a gelindiğinde ise Akdeniz’in kültür ve kimlik sorunundan önce ekolojik bir sorunla karşı karşıya olduğunu belirten Laurens, 2050’ye gelindiğinde Akdeniz kıyılarının su kaynaklarının yarısını kaybetmiş olacağını söyledi.

Sunumunun özetini yaparken Avrupalı kimliği gibi Akdenizlilik kimliği de yaşıyor olabilirdi diyen Laurens, tarihte medeniyetleri çatıştırmak için de ortaklaştırmak için de örnekler bulunabileceğini söyledi. Akdeniz birlikteliğinin zayıflamasıyla Avrupalı kimliğinin ön plana çıktığını aktaran Laurens Türkiye’nin Avrupa Birliği(AB)’ne girmesinden sonra, yakın bir tarihte olmasa da, Güney Akdeniz ülkelerinin de AB’ye girecekleri öngörüsünde bulundu.