3 Mayıs 2010 Pazartesi

Farklı bir hukuk alanı: Spor Hukuku

Galatasaray Üniversitesi Hukuk Kulübü ve Galatasaray Üniversiteli Aslanlar Kulübü’nün 29 – 30 Nisan tarihlerinde ortaklaşa düzenlediği panellerin sonuncusu Av. Kısmet Erkiner ve Ar. Gör. Dr. Pınar Memiş’in katılımıyla gerçekleşti. “Spor ve Hukuk” başlıklı panelde Av. Kısmet Erkiner Spor Hukuku’nun diğer hukuk disiplinlerinin altına sığdırılamayacağının üzerinde dururken, GSÜ Ceza Hukuku Kürsüsü’nden Ar. Gör. Dr. Pınar Memiş sporda şiddet ve şike konularından hareketle spor ve Ceza Hukuku ilişkisine değindi.

Haber-Fotoğraf: Mizrabi Cihangir Balkır

GSÜ-HA (İstanbul) GSÜ Coşkun Kırca Salonu’nda 30 Nisan Cuma günü gerçekleştirilen “Spor ve Hukuk” panelinde ilk konuşmacı Spor Hukuku Enstitüsü Başkanı ve Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) üyesi Av. Kısmet Erkiner’di. Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA)’nda da aktif rol üstlenen Erkiner konuşmasına, çoğunluğu hukuk öğrencisi olan katılımcılardan Spor Hukuku’nu anlamak için klasik hukuk formasyonlarını bir kenara bırakarak kendisini dinlemelerini isteyerek başladı. Spor Hukuku’nun hem Kamu Hukuku’nun hem de Özel Hukuk’un altında değerlendirilebileceğinden diğer hukuk disiplinlerinden ayrıştığını söyleyen Erkiner ayrıca Spor Hukuku’nu devletlerin yapmadığı tek hukuk alanı olduğunu belirtti.

Büyük sportif teşkilatlara değinen Erkiner, UEFA ve FIFA’nın İsviçre’de dernek, Uluslararası Yelken Federasyonu’nun İngiltere’de anonim şirket statüsünde olduğu bilgisini verdi. Sporun devletlere ihtiyacı olmadığını ve Spor Hukuku’nun devletlerden kaçmak istediğini söyleyen Erkiner aktarımlarını Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) üzerinden somutlaştırdı:
“Sporun gücü şantaj. Spor Hukuku’nda hukuki olmayan kararlar veriyoruz ama bunu uygulamak için de spordan başka hiçbir gücümüz yok. Olimpiyatlar, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin malıdır. Olimpiyatları istediği ülkeye kullandırır ve bu IOC’un tek gücüdür. 2016 Olimpiyatları’nı Chicago’ya almak için Barack Obama eşiyle beraber Avrupa’ya geldi ama Chicago finale bile kalamadı. Bunun nedeni ABD yetkilileri tarafından 2002 Kış Olimpiyatları için IOC üyelerine rüşvet verilmesinin ortaya çıkmasıydı. Komite ABD’yi bu şekilde cezalandırdı.”

Erkiner’den sonra söz alan Ar. Gör. Dr. Pınar Memiş, Spor Hukuku’nu Ceza Hukuku kapsamında değerlendirdi. Sporun, Ceza Hukuku’ndan uzak tutulmak istendiğini ancak bu iki alanın yeni yeni karşılaştığını belirten Memiş, Türkiye’de Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün Kamu Hukuku, spor federasyonlarının ise Özel Hukuk alanını düzenlediğini söyledi. Spor kurallarını teknik ve etik kurallar olmak üzere ikiye ayıran Memiş, “fairplay”e uygunsuzluğun sporun ceza kısmını oluşturduğunu aktardı.
Son olarak, sporda şiddet ve şike konularının Ceza Hukuku’nu ilgilendiren önemli başlıklar olduğunu söyleyen Memiş, şike olarak düzenlenen teşvik priminin ayrı bir konumda olması gerektiğini belirtti. Şike konusunda bir önemli belirsizliğin de hakemlerin statüsü olduğuna değinen Memiş, hakemlerin kamu çalışanı olarak değerlendirilmesi durumunda şike suçunun niteliğinin de değişeceğini vurguladı.