7 Mayıs 2010 Cuma

Türkiye’nin insancıl hukuk uygulamaları

Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Çarşamba Günü Konferansları 5 Mayıs’ta “Uluslararası İnsancıl Hukuk Sözleşmelerinin İç Hukukta Uygulanması” başlığı altında gerçekleştirildi. Konferansta GSÜ Hukuk Fakültesi’nden Doç. Dr. Melike Batur Yamaner ve Doç. Dr. A. Emre Öktem, Cenevre Sözleşmeleri ve uluslararası insancıl hukuk teamülleri bağlamında iç hukuku değerlendirdiler.

Haber-Fotoğraf: Mizrabi Cihangir Balkır

GSÜ-HA (İstanbul) GSÜ Coşkun Kırca Salonu’nda gerçekleştirilen Çarşamba Günü Konferansları’nın bu haftaki konusu savaş suçlarıydı. Cenevre Sözleşmelerinin çerçevesini oluşturduğu insancıl hukuk normlarının iç hukukta uygulanışını Atilla Olgaç’ın askerlik yaptığı sırada Rum savaş esirlerini öldürdüğünü açıklaması olayı üzerinden örnekleyerek anlatan Yamaner ve Öktem savaş suçlarının zaman aşımına uğrama sorunu üzerinde durdular. Eylemin açık bir savaş suçu olduğunu söyleyen Öktem, iç hukuk savaş suçları zaman aşımına uğramaz kaidesi bulundurmadığı için bu konuda bağlayıcı bir uluslararası norm olup olmadığına bakıldığını dile getirdi. Yamaner de mevcut sözleşmelerin birkaçında bulunan savaş suçlarının zaman aşımına uğramamasını düzenleyen maddelerinin uluslararası bir teamül yaratmamasının nedeni olarak, devletler tarafından bu sözleşmelere yeterli destek verilmemiş olmasını gösterdi.

İnsancıl hukuk konusunda Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin büyük çaba sarf ettiğini ifade eden Öktem, Komite’nin Türkiye’nin terörle mücadelede insancıl hukuku uygulaması talebini ise gerçekçi bulmadı. Terörle mücadele eden ülkelerin genellikle insancıl hukuk normlarını uygulamaktan kaçındıklarını belirten Öktem, bu ülkelere örnek İspanya, İngiltere ve Rusya’yı gösterdi. Türkiye’nin de bu ülkeler gibi savaş durumunu kabul etmediğini dile getiren Öktem düşük yoğunluklu savaş gibi siyaset bilimcilerin sevdiği bazı terimlerin hukukta hiçbir karşılığı olmadığını söyledi.

Konferansın sonunda dinleyicilerin çocuk askerler ile ilgili sorusu üzerine Yamaner çocuk asker bulundurmanın insan haklarına aykırı olması nedeniyle ayrıca insancıl hukukun bu konuyu düzenlemediğini ancak çocuk askerlerin rehabilitasyonu konusunda devletlere bir takım düzenlemelerin getirilmeye çalışıldığını aktardı.