Fransa’da Türkiye Mevsimi kapsamında Amiens’de düzenlenen Kültürlerarası İletişim Kolokyumu’nda kültürel temaslar, kültürlerarası iletişimin ortak inşaları konuları tartışılırken Prof. Dr. Roger Sages, “Türkiye, Avrupa ülkeleri için çokkültürlülüğe açılan bir kapı olabilir” dedi.
Haber: Pınar Yurtsever – Ceyda Ulukaya
GSÜ-HA (İstanbul) Galatasaray Üniversitesi Medya Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (MEDIAR) ve Picardie Jules Verne Üniversitesi (UPJV), Picardie İdari ve Siyasi Araştırmalar Üniversite Merkezi, Uygulamalı Psikoloji Laboratuarı ve Habiter PIPS araştırma grupları tarafından ortaklaşa düzenlenen kolokyumda, farklı disiplinlerden katılımcıların sundukları bildirilerle Kültürlerarası İletişim tartışıldı.
Picardie Jules Verne Üniversitesi Rektörü Georges Fauré açılış konuşmasında, tarihte savaşlara tanıklık eden Somme Bölgesi’nde kültürlerarası iletişimin tartışılmasının barış ve hümanizm yolunda temel bir görev olduğunu anımsattı. Fransa’da Galatasaray Konsorsiyumu’nu oluşturan ilk yedi üniversiteden biri olan UPJV’nin Türkiye ile bağlarının önemini anımsatan Fauré, Galatasaray Üniversitesi gibi prestijli bir kurumla ortak çalışmalara imza atmanın gururunu taşıdıklarının altını çizdi. Kolokyumun gerçekleşmesinde aktif rol alan Prof. Patrick Denoux ve Prof. Lucy Baugnet bu projenin gelişim sürecine değinerek programa ilişkin bilgi verdiler. Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ve MEDIAR Müdürü Prof. Dr. Dilruba Çatalbaş Ürper, 50’li yıllarda daha çok kişilerarası iletişim açısından incelenen kültürlerarasılığın, hızla değişen dünyamızda ülkeler arası alanları da kapsadığını ve küreselleşen dijital iletişim ağlarıyla birlikte yeni araştırma konularını gündeme getirdiğini belirtti.
Kültürlerarasılık açısından laiklik ideallerinin öneminden, eğitim amaçlı bir Avrupa ağı çerçevesinde yaşanan kültürel deneyimlere ve Fransa’daki Türk çocuklarının “Türkleştirilmesi” olgusuna birçok farklı kültürlerarasılık deneyimine ilişkin araştırma sonuçlarının tartışıldığı ilk günde, İsveç Lund Üniversitesi’nden Prof. Dr. Roger Sages, sunumunda “Çok kültürlü bir şehir olan İstanbul’da geçmiş bir çocukluk” deneyiminden hareketle Türkiye’deki çokkültürlülüğün Avrupa için bir model oluşturabileceğini belirtti.
Kültürlerarası iletişimde medya
Prof. Dr. Merih Zıllıoğlu ve Ar. Gör. Murad Özdemir ise “Kültürel Temas Alanı Olarak Belgesel Filmler” konulu ortak çalışmalarıyla 1980’lerden itibaren gittikçe yaygınlaşan yeni video teknolojilerinin belgesel filmlere özellikle egemen-yabancı kültür ikilemi etrafındaki yansımalarını inceleyen çalışmalarını sundular. Sinema üzerine diğer bir inceleme ise Dr. Ayşe Toy Par ve Ar. Gör. Gülsenem Gün tarafından sunulan “Türk Sineması’nda dış göç temalı filmlerde mekân kullanımı ve kültürlerarası iletişim” konulu bildiriydi. Bildiride toplumsal imgelemin oluşumunda en önemli araçlardan birinin sinema olduğu vurgulanırken, göç konulu filmlerde mekânın anahtar sembol olarak Almanya`da yaşayan farklı kuşakların kültürlerarası iletişim konusunda geçirdiği evrime, farklı yönetmenlerin filmlerinden örnekler çerçevesinde ışık tuttuğu dile getirildi.
“Kültürlerarasılık ve TV: Açılım mı, parçalanma mı?” başlıklı sunumunda Doç. Dr. Hülya Uğur Tanrıöver, 2009’da Kürtçe yayına başlayan ilk kamu televizyon kanalı TRT 6 (Şeş)’e ilişkin araştırmasının ilk bulgularını paylaştı. Program yapısı ve akış analizleri doğrultusunda, Türkiye’deki mevcut kanalların özelliklerini taşıyan bu kanalın asıl hedef kitlesi olan Kürtler tarafından yeterince izlenmemekle birlikte “simgesel” olarak onlara kazandırdığı “görünürlük”ün bir başlangıç olabileceğini belirtti.
Uzun yıllar farklı Fransız basın-yayın organlarının Türkiye muhabirliğini yapmış olan, Laurant Mallet, kişisel deneyimlerinden yola çıkarak dış haber muhabirlerinin kültürlerarasında bir ara yüz rolü oynayıp oynamadıklarına ve kendilerini içinde bulundukları toplumsal ortamın baskısına nasıl adapte ettiklerine değindi.
Yard. Doç. Dr. Nazlı Aytuna ise “Web kullanımında kültürel çeşitlilik” başlıklı araştırmasıyla Türkiye’deki siyasi partilerin web sitelerini ve kültürel işaretlerin taşıyıcısı olarak web’in politik kullanımlarını değerlendirdi.
Kolokyumun ilk gününün sonunda, Amiens Belediye Başkanı ve Picardie Jules Verne Üniversitesi Eski Rektörü Gilles Demailly de Galatasaray Üniversitesi ve Picardie Jules Verne Üniversitesi arasındaki işbirliğini verdiği bir resepsiyonla kutlayarak katılımcılara teşekkür etti ve sözlerini “Türkiye’nin Avrupa’yla bütünleşmesi” dileğiyle noktaladı.
GSÜ-HA (İstanbul) Galatasaray Üniversitesi Medya Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (MEDIAR) ve Picardie Jules Verne Üniversitesi (UPJV), Picardie İdari ve Siyasi Araştırmalar Üniversite Merkezi, Uygulamalı Psikoloji Laboratuarı ve Habiter PIPS araştırma grupları tarafından ortaklaşa düzenlenen kolokyumda, farklı disiplinlerden katılımcıların sundukları bildirilerle Kültürlerarası İletişim tartışıldı.
Picardie Jules Verne Üniversitesi Rektörü Georges Fauré açılış konuşmasında, tarihte savaşlara tanıklık eden Somme Bölgesi’nde kültürlerarası iletişimin tartışılmasının barış ve hümanizm yolunda temel bir görev olduğunu anımsattı. Fransa’da Galatasaray Konsorsiyumu’nu oluşturan ilk yedi üniversiteden biri olan UPJV’nin Türkiye ile bağlarının önemini anımsatan Fauré, Galatasaray Üniversitesi gibi prestijli bir kurumla ortak çalışmalara imza atmanın gururunu taşıdıklarının altını çizdi. Kolokyumun gerçekleşmesinde aktif rol alan Prof. Patrick Denoux ve Prof. Lucy Baugnet bu projenin gelişim sürecine değinerek programa ilişkin bilgi verdiler. Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ve MEDIAR Müdürü Prof. Dr. Dilruba Çatalbaş Ürper, 50’li yıllarda daha çok kişilerarası iletişim açısından incelenen kültürlerarasılığın, hızla değişen dünyamızda ülkeler arası alanları da kapsadığını ve küreselleşen dijital iletişim ağlarıyla birlikte yeni araştırma konularını gündeme getirdiğini belirtti.
Kültürlerarasılık açısından laiklik ideallerinin öneminden, eğitim amaçlı bir Avrupa ağı çerçevesinde yaşanan kültürel deneyimlere ve Fransa’daki Türk çocuklarının “Türkleştirilmesi” olgusuna birçok farklı kültürlerarasılık deneyimine ilişkin araştırma sonuçlarının tartışıldığı ilk günde, İsveç Lund Üniversitesi’nden Prof. Dr. Roger Sages, sunumunda “Çok kültürlü bir şehir olan İstanbul’da geçmiş bir çocukluk” deneyiminden hareketle Türkiye’deki çokkültürlülüğün Avrupa için bir model oluşturabileceğini belirtti.
Kültürlerarası iletişimde medya
Prof. Dr. Merih Zıllıoğlu ve Ar. Gör. Murad Özdemir ise “Kültürel Temas Alanı Olarak Belgesel Filmler” konulu ortak çalışmalarıyla 1980’lerden itibaren gittikçe yaygınlaşan yeni video teknolojilerinin belgesel filmlere özellikle egemen-yabancı kültür ikilemi etrafındaki yansımalarını inceleyen çalışmalarını sundular. Sinema üzerine diğer bir inceleme ise Dr. Ayşe Toy Par ve Ar. Gör. Gülsenem Gün tarafından sunulan “Türk Sineması’nda dış göç temalı filmlerde mekân kullanımı ve kültürlerarası iletişim” konulu bildiriydi. Bildiride toplumsal imgelemin oluşumunda en önemli araçlardan birinin sinema olduğu vurgulanırken, göç konulu filmlerde mekânın anahtar sembol olarak Almanya`da yaşayan farklı kuşakların kültürlerarası iletişim konusunda geçirdiği evrime, farklı yönetmenlerin filmlerinden örnekler çerçevesinde ışık tuttuğu dile getirildi.
“Kültürlerarasılık ve TV: Açılım mı, parçalanma mı?” başlıklı sunumunda Doç. Dr. Hülya Uğur Tanrıöver, 2009’da Kürtçe yayına başlayan ilk kamu televizyon kanalı TRT 6 (Şeş)’e ilişkin araştırmasının ilk bulgularını paylaştı. Program yapısı ve akış analizleri doğrultusunda, Türkiye’deki mevcut kanalların özelliklerini taşıyan bu kanalın asıl hedef kitlesi olan Kürtler tarafından yeterince izlenmemekle birlikte “simgesel” olarak onlara kazandırdığı “görünürlük”ün bir başlangıç olabileceğini belirtti.
Uzun yıllar farklı Fransız basın-yayın organlarının Türkiye muhabirliğini yapmış olan, Laurant Mallet, kişisel deneyimlerinden yola çıkarak dış haber muhabirlerinin kültürlerarasında bir ara yüz rolü oynayıp oynamadıklarına ve kendilerini içinde bulundukları toplumsal ortamın baskısına nasıl adapte ettiklerine değindi.
Yard. Doç. Dr. Nazlı Aytuna ise “Web kullanımında kültürel çeşitlilik” başlıklı araştırmasıyla Türkiye’deki siyasi partilerin web sitelerini ve kültürel işaretlerin taşıyıcısı olarak web’in politik kullanımlarını değerlendirdi.
Kolokyumun ilk gününün sonunda, Amiens Belediye Başkanı ve Picardie Jules Verne Üniversitesi Eski Rektörü Gilles Demailly de Galatasaray Üniversitesi ve Picardie Jules Verne Üniversitesi arasındaki işbirliğini verdiği bir resepsiyonla kutlayarak katılımcılara teşekkür etti ve sözlerini “Türkiye’nin Avrupa’yla bütünleşmesi” dileğiyle noktaladı.