Galatasaray Üniveristesi'nde düzenlenen Hukuk Konferansların'nın üçüncüsünde konuşan Yrd. Doç. Dr. Şule Özsoy, cumhurbaşkanlığı seçimi için yapılan referandumun, parlementer sistem üzerindeki olası etkilerini tartıştı. Özsoy, Türkiye'nin parlamenter sistemden yarı başkanlık sistemine doğru kaydığını belirtti.
Haber-Fotoğraf: Mizrabi Cihangir Balkır
GSÜ-HA (İstanbul) Galatasaray Hukuk Fakültesi'nin İstanbul Barosu ile birlikte düzenlediği Hukuk Konferansları'nın üçüncüsü 18 Kasım'da (dün) Galatasaray Üniversitesi Coşkun Kırca Salonu'nda gerçekleştirildi. “2007 Anayasa Değişikliğinin Türk Hükümet Sistemi Üzerindeki Olası Etkileri” başlıklı sunumu GSÜ Hukuk Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Şule Özsoy gerçekleştirdi.
Konuşmasına evrensel hukuk çerçevesinde yarı başkanlık sistemini ve parlamenter sistemi tanımlayarak başlayan Özsoy, halk tarafından seçilmesinin cumhurbaşkanının mevcut geniş yetkilerine demokratik meşruiyet kazandıracağına dikkat çekti:
“Zaten mevcut yetkileri bu kadar geniş bir cumhurbaşkanına bir de demokratik meşruiyet kazandırırsanız siyasi bir aktör haline dönebilir. Cumhurbaşkanını halkın seçtiği başka parlamenter sisteme sahip ülkeler de var ancak bu ülkelerde cumhurbaşkanının genellikle sembolik yetkileri var. Bizim cumhurbaşkanımız sembolik değil.”
Özsoy, Türkiye’de sistemin değişiminin ilk seçimden sonra görülebileceğine dikkat çekerek partilerin cumhurbaşkanlığı seçiminde kampanya yürütmemeleri ve siyasi liderleri aday göstermemeleri gerektiğini savundu. Özsoy, sağ hükümetlerin 40 yıldır yarı başkanlık ya da başkanlık sistemine geçilmesi taleplerini de hatırlatarak seçimin siyasi partiler arası çekişmeyle geçeceğine inandığını belirtti.
Yarı başkanlık sisteminin rejim ya da hükümet bunalımı yaratma riski taşıdığını ifade eden Şule Özsoy “Türkiye'nin hükümet yapısı sağlam değil. İkiliklik bu yapıyı bozar. Anayasa bu bunalıma çözüm bulamaz. Çünkü anayasa bunu düşünerek hazırlanmış bir anayasa değil. Biz yarı başkanlık sistemine donanımlı değiliz, deneyimli değiliz” dedi
Özsoy çözüm için ise cumhurbaşkanı yetkilerinin kısıtlanması, seçim süresince siyasi parti etkilerinin azaltılması gerektiğini belirterek parlamentoya cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yenilenmesi talebinde bulunma yetkisi verilebileceğini önerdi.