26 Kasım 2009 Perşembe

Uluç ve Özgentürk öğrencilere mesleki yaşamlarında olumlu düşünmeyi önerdi

Hıncal Uluç ve Nebil Özgentürk 24 Kasım Salı günü Galatasaray Üniversitesi'nde öğrencilerle buluştu. Soru cevap şeklinde ilerleyen söyleşide Uluç ve Özgentürk mesleki yaşamlarına ilişkin deneyimlerini paylaştı.

Haber-Fotoğraf: Mizrabi Cihangir Balkır

GSÜ-HA (İstanbul)  Televizyonda Yaşamdan Dakikalar adlı bir program hazırlayan gazeteci yazar Hıncal Uluç ve Yönetmen Nebil Özgentürk İşletme Kulübü’nün davetiyle öğrencilerle bir araya gelerek mesleki yaşamda edindikleri deneyimleri öğrencilere aktardı.

Soru-cevap şeklinde gerçekleşen söyleşide Hıncal Uluç gazetecilikte ifade özgürlüğünün öneminin altını çizerek gazeteciliğe başladığı 1957 yılından beri ifade özgürlüğünün uygulanmadığını söyledi:

“Meselenin özü ifade özgürlüğü. Bir adam size küfrederken bile aslında bir şey anlatmak istiyor. Bunu usturuplu bir şekilde anlatamadığı için sövüyor. Bunu anladığımız zaman eleştirmek de sorun olmayacak.”

Nebil Özgentürk ise mesleki tutumunu anlatırken Don Kişot olmaya çalışmadığını, kendisine büyük alanlar yaratmadan olumlu işler yapmaya gayret ettiğini söyledi:

“Ben iyi şeyler anlatma refleksi geliştirdim. Çekindiğimden değil, iyi hikayeler anlatmak hoşuma gidiyor. Atilla İlhan’ı anlattım. Eski arkadaşları siyasi görüşlerindeki farklılaşma nedeniyle terk etmişler. Bunu anlatırken Atilla İlhan’ın gözünden yaş geldi. Benim için önemli olan bunu polemiğe girmeden anlatabilmek.”

Hıncal Uluç Galatasaray Kulübü'nün Cemal Nalga olayı ile ilgili aldığı cezanın sorulması üzerine asıl sorunun Galatasaray'da değil Türkiye Basketbol Federasyonu'nda ve spor medyasında olduğunu söyledi ve ekledi:

“Asıl sorun bir oyuncunun hazırlık maçında cezalı sayılması. Bunu kimse tartışmıyor. Spor medyası bunu görmezden geliyor. Bilerek insanları yanlış yönlendiriyor. İçiniz rahat olsun Galatasaray'da sahtekarlık yok. Aptallık var. O da her yerde oluyor.”